EKONOMİSTLER AÇIKLANAN ENFLASYON VERİLERİNİ DEĞERLENDİRDİ

 EKONOMİSTLER AÇIKLANAN ENFLASYON VERİLERİNİ DEĞERLENDİRDİ

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuzda aylık yüzde 1,80 ve yıllık yüzde 18,95 artış kaydetti.

AA Finans’ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistler, enflasyonun temmuzda aylık yüzde 1,62 artmasını bekliyordu. Ekonomistlerin temmuz ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına (yüzde 1,62) göre haziranda yüzde 17,53 olan yıllık enflasyonun yüzde 18,74’e çıkacağı hesaplanıyordu.

İçerik Sayfası Reklam Alanı
 

Geçen hafta açıklanan yılın üçüncü Enflasyon Raporu’nda yıl sonuna ilişkin enflasyon tahmini yüzde 12,2’den yüzde 14,1’e revize edilmişti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, enflasyonda kısa vadede gözlenebilecek hareketin geçici olacağını ve enflasyonun yılın son çeyreğinde belirgin düşeceğini belirterek, “Mevcut görünüm çerçevesinde, enflasyonda kısa vadede belirleyici olan arızi unsurların üçüncü çeyrekten itibaren etkisini yitirmeye başlayacağını ve enflasyonun son çeyrekte yavaşlama eğilimine gireceğini tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

“Gıda fiyatlarının seyri, yıl sonu enflasyon tahmininden sapma konusunda önemli olacak”

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, enflasyonun geçen yıla göre yükselmesinde gıda, konut ve lokanta ile otellerde görülen fiyat artışlarının etkili olduğunu söyledi.

Gıda grubunda yüzde 2,77 artış ile geçen yıl gözlenen yüzde 1,28’lik fiyat düşüşünün tersi yönünde bir gerçekleşme izlendiğine işaret eden Bürümcekçi, “Alt gruplardan, konut ve lokanta ile oteller gruplarında değişimler geçen yılın üzerinde olurken, giyim fiyatlarının mevsimsel eğiliminden sınırlı gerilemesi etkili oldu. Kura hassas gruplarda ise görünüm karışık… Fiyat artışları mobilya ve araç satın alımı gibi gruplar geçen yılın altında, ev aletleri ve görsel-işitsel sistemler ise yukarısında gerçekleşti.” dedi.

Bürümcekçi, temmuz ayında elektrik ve doğalgaz zamları nedeniyle enerji grubunda da yüzde 6,2 ile geçen yılın üzerinde bir fiyat artışı yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:

“Giyim fiyatları mevsimlik değişimi yüzde 2,1 azalış ile geçen yılın altında kaldı. Tüm bunlar yıllık enflasyonu yukarı çekti. Böylece, yıllık enflasyon hazirandaki yüzde 17,53 seviyesinden temmuzda yüzde 18,95’e yükseliş gösterdi. Bu ise Nisan 2019’dan beri görülen en yüksek enflasyona işaret etti. İşlenmemiş gıda fiyatları temmuzda aylık yüzde 2,99 artarken, grubun yıllık enflasyonu yüzde 18,7 seviyesinden yüzde 25,7’ye çıktı. İşlenmiş gıda fiyatlarındaki yıllık artış ise yüzde 24,1’e çıktı. Bu nedenle, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı yüzde 24,9’a fırlayarak Enflasyon Raporu yeni gıda fiyatı varsayımının çok üzerinde kaldı. Gıda fiyatlarının bu yılki seyri, yıl sonu enflasyon tahmininden sapma konusunda yine önemli belirleyicilerden olacak.”

“Enflasyonun yılı yüzde 17-18 aralığında bitirmesi beklenebilir”

Haluk Bürümcekçi, kısa vadede petrol ve emtia fiyatlarının yüksekliğini korumasının olumsuz yansımalarının görülmeye devam ettiğini, buna ek olarak ekonomik aktivite ve iç talebin 3. çeyreğe ivmelenerek giriş yapması ve hizmet sektöründe kısıtlamaların kaldırılması sonrası gözlenen canlanmanın enflasyon üzerindeki riskleri artırdığını söyledi.

Enflasyon için, eylül sonuna kadar uzatılan hizmet sektörlerindeki KDV indiriminin sonraki dönemde kaldırılması durumunda, yaklaşık 1 puanlık yukarı yönlü etki gelebileceğini belirten Bürümcekçi, şunları ifade etti:

“TL’de değer kaybının gözlenmediği durumda bile enflasyonun önümüzdeki üç aylık dönemde yüzde 19-20 aralığına çıkabileceğini, düşüşün ise ancak son iki ayda görülebileceğini düşünüyoruz. Enflasyonun yılı en iyi ihtimalle yüzde 17-18 aralığında bitirmesi beklenebilir. Enflasyon görünümünün bu yıl TCMB’ye faiz indirimi için imkan vermeyeceğini düşündüğümüzden ağustos ve takip eden toplantılarda faizlerde bir değişiklik beklemiyoruz. Ancak, kurlardaki geri çekilme kalıcı olur ve devam ederse, baz etkisi ile daha düşük yıllık enflasyon gerçekleşmelerinin görülebileceği son çeyrekte ölçülü faiz indirimlerinin masada olma ihtimalini de tamamen dışlamıyoruz.”

“Enflasyonda düşüşün ekimde başlamasını bekliyoruz”

VakıfBank Ekonomik Araştırmalar Raporunda, temmuz ayında enflasyonun, elektrik ve doğalgaz gibi yönlendirilen fiyatlardaki artış ve gıda fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle beklentilerin üzerinde gerçekleştiği aktarılarak, şunlar kaydedildi:

“Enerji enflasyonun aylık bazda yüzde 6,2 arttığı temmuzda hizmet fiyatlarında da aylık bazda yüzde 1,32 artış oldu ve hizmet enflasyonu yıllık bazda yüzde 13,75’e yükseldi. Kısıtlamalar sonrası hizmet fiyatlarının enflasyona yukarı yönlü etkisini görmeye devam edebiliriz. Ayrıca seracılık faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı Antalya’da yaşanan yangın felaketinin gıda fiyatları üzerindeki etkisi nedeniyle enflasyonda kısa ve uzun vadede yukarı yönlü baskılar yaşanacaktır. Öte yandan temmuzda çekirdek enflasyonda yıllık bazda düşüş yaşandı. Bu durum kurun enflasyon üzerindeki etkisinin bir miktar azaldığını gösterebilir. Ancak Yurt içi Üretici Fiyat Endeksi’nde (Yİ-ÜFE) yükseliş devam etti ve Yİ-ÜFE yıllık bazda son 33 ayın en yüksek seviyesi olan yüzde 44,92’ye yükseldi. Yİ-ÜFE’nin TÜFE’ye artış yönlü yansıyacak olması nedeniyle enflasyonda artışın bir süre daha devam etmesini ve kurda beklenmedik bir artış yaşanmadığı sürece ekimde düşüşün başlamasını bekliyoruz.”

“4. çeyrekte beklediğimiz faiz indirimini 2022 yılına ötelemiş bulunuyoruz”

Info Yatırım Araştırma Bölümü tarafından hazırlanan enflasyon değerlendirme raporunda ise, TÜFE tarafında konutun yüzde 5,07, gıda ve alkolsüz içeceklerin yüzde 2,77, lokanta ve otellerin yüzde 2,72 ile en çok artış gösteren sektör grupları olduğu, giyim ve ayakkabı yüzde 2,13’lük, ev eşyasında ise yüzde 0,06’lık düşüş yaşandığı belirtildi.

TL’nin temmuz ayında dolar karşısında yüzde 3’ün üstünde değer kazandığı aktarılan raporda, “TCMB’nin 12 Ağustos’ta gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısında en önemli gündem maddesi salgında delta varyantı gelişmeleri, normalleşme adımları, jeopolitik riskler ile siyasi konular ve bunlara ilişkin oluşan ekonomi adımları olacaktır. Biz her ne kadar enflasyonun geçici olarak yükseldiği düşünülse de bir sonraki PPK’da faizde değişiklik olacağını düşünmüyor, yüksek enflasyon verisi sonrasında 4. çeyrekte beklediğimiz faiz indirimini 2022 yılına ötelemiş bulunuyoruz.” değerlendirmeleri yapıldı.

Yorum Yap