Türkiye’de 2026 yılında yürürlüğe girecek asgari ücretin belirlenmesi için kritik ilk toplantı bugün gerçekleştiriliyor; milyonlarca çalışanın ve işverenin gözü kulağı bu görüşmelerde, çünkü bu ücret hem çalışanların yaşam standartlarını hem de ekonomik dengeleri doğrudan etkiliyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde bir araya gelerek 2026 yılı için yeni ücret tespit sürecinin ilk adımını attı ve bu toplantı, ekonomideki gelişmeler, enflasyon oranları ve işçi-işveren taleplerinin masaya yatırıldığı önemli bir başlangıç olarak değerlendiriliyor.
Toplantıya işçi, işveren ve hükümet temsilcileri çağrılırken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol’un yanı sıra sendikalardan temsilciler de bir araya geldi; bu süreçte sosyal diyaloğun güçlendirilmesi, ücrette adil bir artış sağlanması ve çalışanların alım gücünün korunması üzerinde duruldu. Bakan Işıkhan toplantı öncesi yaptığı açıklamada, “sosyal diyaloğu esas alarak süreç tamamlanacak” ifadelerini kullanarak komisyonun çalışmalarına vurgu yaptı.
Toplantı öncesinde ekonomik tablo ve komisyonun yapısı gündeme damgasını vurdu; özellikle işçi tarafını temsilen TÜRK-İŞ’in toplantıya katılmama kararı aldığı bildirildi ve sendika tarafından bu kararın temel gerekçesi olarak önceki yıl yapılan zam oranının yetersiz bulunması gösterildi; bu gelişme, 2026 asgari ücret görüşmelerinin duyarlılığını ve tartışmalı yönünü ortaya koyuyor. Komisyon üyeleri arasında yanıtlanması gereken sorular, işçi ve işveren taraflarının talepleri, ekonomik veriler ve olası zam oranları konusunda farklı yaklaşımlar bulunuyor ki bu da görüşmelerin uzun ve kapsamlı bir maraton hâline geleceğinin sinyallerini veriyor.
Mevcut durumda, asgari ücret bir işçi için aylık brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş ve net 22 bin 104 lira 67 kuruş olarak uygulanıyor, ve yeni ücretin belirlenmesinde enflasyon oranı, hayat pahalılığı, ekonomik büyüme ve sosyal etkiler gibi faktörler komisyonun gündemindeki temel unsurlar olarak yer alıyor. Bu ilk toplantı, zam oranları, çalışma hayatı dengeleri ve ücretin belirlenme takvimi gibi konular üzerinde görüş alışverişinin yapıldığı bir başlangıç noktası oldu.
Toplantı sonrası süreçte, komisyonun ardışık görüşmelerle birlikte Aralık ayı sonuna kadar yeni asgari ücrete karar vermesi ve bunun 1 Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girmesi hedefleniyor; bu nedenle milyonlarca çalışan, işveren ve ekonomist, hem zam oranlarını hem de komisyon kararlarını yakından takip ediyor. Yeni asgari ücret zammı, sadece ücret alan kesim için değil, ekonomik canlılık ve tüketici talebi açısından da önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
Bu kapsamlı toplantı ve sonrasındaki görüşmeler, Türkiye ekonomisinin ve çalışma hayatının önemli bir parçası olan asgari ücretin belirlenmesinde sosyal taraflar arasındaki müzakerelerin nasıl yürütüleceğini gösterecek ve 2026 yılında milyonlarca çalışanın gelirini doğrudan etkileyecek kararların alınacağı sürecin başlangıcını oluşturuyor.



