Dünya spor kamuoyunda dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Farklı branşlardan 48 sporcu, İsrail’in uluslararası müsabakalardan men edilmesi için resmi girişimde bulundu. Sporcuların ortak açıklamasında, İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü saldırıların uluslararası spor ahlakı ve barış ilkeleriyle bağdaşmadığı vurgulandı.
Sporcular, uluslararası federasyonlara ve spor otoritelerine gönderdikleri dilekçelerde, “Spor, barış ve kardeşlik için yapılır. Ancak sivillere yönelik saldırılar sürerken, İsrail’in uluslararası organizasyonlarda yer alması bu değerlere gölge düşürmektedir” ifadelerine yer verdi.
Bu çağrıya ilk etapta atletizm, futbol, basketbol, yüzme ve judo gibi branşlardan sporcuların destek verdiği öğrenildi. Ayrıca bazı antrenörlerin ve spor insanlarının da kampanyaya katılmaya hazırlandığı belirtildi.
Uluslararası federasyonların konuya nasıl yaklaşacağı merakla beklenirken, bu girişim spor dünyasında büyük yankı uyandırdı. Geçmişte benzer yaptırımların uygulandığı örnekler hatırlatılarak, İsrail’e yönelik böyle bir kararın emsal teşkil edebileceği değerlendiriliyor.
Sporcuların çağrısı, yalnızca sportif boyutuyla değil, diplomatik ve siyasi etkileriyle de ön plana çıkıyor. Uzmanlara göre bu girişim, sporun uluslararası alanda barış için bir baskı unsuru olarak kullanılabileceğinin önemli bir göstergesi.