Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu Konya’da İl Liderleri toplantısında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Cürüm örgütü liderliği hatasından aranan Sedat Peker’in yayınladığı görüntülerdeki tezlerine iktidarın sessiz kaldığını tabir eden Davutoğlu, şunları söyledi:
* İktidar yıllarca vurguladığı temel unsurları reddetmişse ve esnaf kültürüne dayalı esnaf faaliyetlerinden kopup yolsuzluklara ulaşmışsa bizim onlardan yana olacağımız hiçbir şey kalmamıştır.
* 2 aydır yaşanan ifşaatlar sonrası iktidar konuşmuyor. Bunların ekseni, duruşu kayboldu. Üzücü olan şey bütün pahaların içini boşalttılar, genç kuşakları bu kıymetlerden uzaklaştırdılar.
* Medeniyetler siyasi tüzel ekonomik bağlantılar üzerinde yükselir ve bütün bu güç münasebetler üzerinde kendini soyutlamış temeller üzerinde yürütülür.
* Bugün büyük bir çürümüşlük var. Hukuk siyasi denetlemek yerine siyaseti kullanan güç durumuna dönüştü. Siyasi türel yozlaşmışlıkla gayrimeşru nizam kuruyorlar.
“GEÇ KALINAN HER DAKİKA BU ÜLKEYİ İTHAM ALTINDA BIRAKIYOR”
Suça bulaşan bakanların olduğunu ileri süren Davutoğlu Sezgin Baran Korkmaz’ın Türkiye’de yargılanması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a davette bulunan Davutoğlu, “SBK olayında ismi geçen o bakanların yurtdışında hesap sorulmasına benim gönlüme yatmaz. Biliyorlar SBK hatalı lakin o suça bulaşan bakanlar var. Erdoğan’a sesleniyorum; SBK ile ilgili derhal türel süreci Ankara’da başlatmalıdır. SBK ile ilgili New York mahkemelerinde değil Ankara’da yargılanmalıdır. İç İşleri Bakanlığı’nın yaptığı hem kabahattir. Geç kalınan her dakika bu ülkeyi itham altında bırakıyor. Kelam konusu bakan Türkiye İktisat Kurulu’ndan sorumlu bir bireyden makam aracı almış. Sen bürokratsın iş adamlarıyla irtibata geçemezsin. Bu cürümdür. Kendisi de kabul etti makam aracı aldığını; çabucak vazifeden alınması gerekir” sözlerini kullandı.
“DERHAL TÜREL SÜREÇ BAŞLATILMALIDIR”
Hakkında ‘aracılık’ argümanları çıkan Süleyman Özışık’ın ”Süleyman Soylu’ya suçsuz olduğuna inandığım binlerce insanın belgesini götürdüm; misyonlarına iade edildiler” tabirlerine reaksiyon gösteren Davutoğlu şunları söyledi:
* Devlet vazifelisi olan elçiler, bürokratlar devletin görevlisidir; siyasi partilerle bağlantı kuramaz. Derhal türel süreç başlatılmalıdır.
* Bir gazeteci geçmişinde bize her türlü trollüğü yapmış biri. Bu gazeteci ben suçsuzluğuna inandığım binlerce belgeyi İç İşleri Bakanlığına ve Adalet Bakanlığına götürdüm ve onların özgür bırakılmalarını sağladım diyor. Bizim bilmediğimiz bir istinaf mahkemesi mi var Türkiye’de?
* Bizim bilmediğimiz bir Yargıtay, Danıştay yapılanması mı var? Kapalı, paralel. Bu FETÖ yapılanması, FETÖ’ye benzeri bir yapılanma. Onlar da o denli yaparlardı.
* Artık tıpkı FETÖ taktiğiyle nasıl bir gazeteci Türk yargısına İçişleri Bakanlığı’na gidip evrak verir? İç İşleri Bakanlığı da ses çıkarmıyor. Başınız dik oturmanız için Türkiye’ye gelen her itham karşısında konuşun.
* Danıştay’a sesleniyorum ‘bize bir gazeteci üzerinden kağıt getirip de bunu sav etmek bize hakarettir’ diye açıklama yapsanıza. Derhal ilgili merciiler tarafından ‘Türk yargısını töhmet altında bırakmıştır’ diye tüzel süreç başlatılmalıdır.
“BİR BAHİSTE YASAK GELİYORSA KUŞKU VARDIR”
Sedat Peker’in toplumsal medya hesaplarına erişim pürüzü getirilmesini de yorumlayan Davutoğlu, “Cumhurbaşkanı Sedat Peker’in savlarına sustu. Suçlamıyor da aklamıyor da. Kendi siyasi arkadaşlarının bu türlü itham edilmesine susuyor, sahip çıkmıyor, bu türlü liderlik olmaz. Sükût ikrardan gelir. Artık de Sedat Peker’in paylaşımlarına yasak geldi. Bir hususta yasak geliyorsa bilin ki kuşku vardır. Bugün bir cerahat var Türk siyasetinde” diye konuştu.
‘SİZDE ŞEFFAF OLACAK YÜZ VAR MI?’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP’li belediye liderlerine yönelik, “İhaleleri kesinlikle şeffaf bir biçimde gerçekleştirin, hatta canlı yayınlayın” kelamlarını de eleştiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
* Artık bir de şeffaflık daveti yapıyor. Gün doğmuş, ikindi olmuş, akşam yaklaşıyor; ülkenin üzerine karanlık çökmüş ‘Günaydın arkadaşlar’ diyor.
* Sizde şeffaf olacak yüz var mı? Osmanlı Devleti’nin güçlü istikameti nedir biliyor musunuz? Her mahkemenin her şeyin kaydı vardır.
* Sizin devlet kayıtlarınız var mı? Biden görüşmenizin kaydı var mı? Erdoğan bana dolandırıcı dediğinde soruşturma açın dedim ses çıkmadı.
* Şeffaflık diyorsanız birinci ikinci akrabaların dahil kimin nasıl servet elde ettiği soruşturulsun. Siyasete kişinin kendisi girer akrabaları girmez. Geçmişte Cumhurbaşkanına söylemiştim FETÖ evrakları üzerinden mülk bölüm teslimleri oluyor demiştim cumhurbaşkanına.
* Mülk unsuru hukukun temel unsurlarından biridir. Şahsa devretmeyin, hazineye devredin dedim. Artık ne çıkıyor ortaya marinaya çöken otele çökenler ortaya çıktı.
* Bir kayyum bir kişi 99 şirkete kayyum atamış ve her birinden maaş almış. Kayyum atanan biri oğlunun ismine şirket kurmuş oradan oraya para aktarılıyor. Artık MKE’yi özelleştirmeye çalışıyorlar. Şimdiden kimin alacağını ayarlamışlarladır onlar.
