Başkan Yücel, “Bütün gün hem havadan yangın uçakları, hem de arazinin elverişli olduğu alanlarda ekipler, yangını söndürmek için çalıştı.
Gündüz kontrol altına alınan yangın akşam saatlerinde rüzgarın da etkisiyle yeniden büyüdü. Can kaybı yaşanmaması için hem insanlarımızı hem de bölgedeki tüm hayvanları belediye araçlarımızla güvenli bölgeye taşımak zorunda kaldık” dedi.
Başkan Yücel, 2 bin 500 nüfuslu Güzelbağ Mahallesi’nde yangının kontrol altına alındığını belirtirken, ilçede yangının etkili olduğu tek noktanın Susuz Yaylası olduğunu söyledi. Başkan Yücel, “Güzelbağ ormanlık alanda etkili olan yangının tekrar alevlenmemesi için soğutma çalışmaları sürüyor. Hava şartları nedeniyle kontrol altına alındı, söndürüldü dediğimiz yangınlar tekrar alevlenebiliyor. O yüzden konuşmak için erken” dedi. Bölgede hasar tespit çalışmalarına da başlandı.
BİBERONLA BESLEDİĞİ OĞLAĞIYLA KAÇTI
Manavgat’ta 6 gündür devam eden yangın nedeniyle birçok ev ve ormanlık alan yandı. 7 kişinin hayatını kaybettiği yangında yüzlerce hayvan da öldü. Değirmenli Mahallesi Selimli Mevkii’nde çiftçilik ve hayvancılık yapan 2 çocuk annesi Zeynep Yüksel, yangının 2’nci gününde evinde uyurken, kızının uyarısıyla bir anda alevlerin evine yaklaştığını gördü. Ailesiyle birlikte canlarını kurtarmak için evinden çıkan Yüksel, bu sırada kaçmaları için koyunlarının bulunduğu ahırın kapısını açtı. Koyunlar alevlerden kaçarken, ahırda bulunan yavru oğlak ise kaçamadı.
Yüksel, 4 ay önce annesi ölen ve o günden bu yana her gün biberonla 2 litre süt içirerek beslediği ‘Akkız’ adlı oğlağını geride bırakmaya gönlü razı gelmedi. ‘Üçüncü kızım’ dediği oğlağı araçlarına alan Yüksel, evini geride bırakıp ailesiyle birlikte alevlerin arasından kaçtı. Alevlerin sönmesiyle birlikte evine dönen Yüksel, Akkız’ı da tekrar biberonla beslemeye başladı. Akkız ise karnı doyduktan sonra Yüksel’in kucağına çıkıp omzuna başını koyarak yatıyor.
Akkız’ı bırakıp gitmeye gönlünün razı gelmediğini söyleyen Yüksel, “Uyuduğumuz sırada yangının arasında kaldık. Kızım uyandırdı bizi. Baktığımızda alevlerin evimize kadar geldiğini gördük. Yapacak bir şey bulamadık ve hayvanları salıp kaçtık. Bir oğlağımız vardı, o da gitmiyordu. Ya arabanın altında kalacak ya da yangında kalacak diye kıyamadık, bırakıp gidemedik, onu da arabaya aldık. 2 kızım var benim, bir kızımız da o. Annesi öldü zaten, 4 aydır sütle besliyoruz onu. O da ailemizin bir ferdi” dedi.