‘Dünya kabul etti’
Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’nin son 19 yılda yazdığı başarı hikayesinin en ön safında hiç şüphesiz savunma sanayimiz var. Bilhassa insansız hava araçları teknolojisinde ulaştığımız seviye, savunma sanayindeki kabiliyetlerimizin tüm dünya tarafından kabul edilen başarısının ifadesidir.
Bu başarının gerisinde Nuri Demirağ, Nuri Killigil ve Vecihi Hürkuş gibi vatanseverlerin akim kalmış mücadelelerini yeniden ayağa kaldıran Türk mühendisleri, teknisyenleri ve teknikerleri bulunuyor. Bu başarının arkasında ‘yapamayız, beceremeyiz’ diyen mandacı kafalara inat, ‘en iyisini, en ilerisini biz yaparız’ diyen inanmış yürekler var.”
‘Meyvesini aldık’
Bu adanmışlığın meyvesini, bugün sınıfında dünyanın en gelişmiş İHA’larından biri olan Akıncı’yı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine katarak aldıklarını ifade eden Erdoğan, “TİHA ile birlikte Türkiye, bu teknolojide dünyanın en ileri üç ülkesinden biri olmuştur” dedi.
‘2 bin kere düşenecek’
Akıncı ile birlikte dünyanın çok daha farklı müzakerelerin içine gireceğini belirten Erdoğan, şunları vurguladı: “Her şekilde olursa olsun artık şu gerçeği herkes görüyor, biliyor. Bölgemizde herhangi bir tasarrufta bulunmak isteyen önce Türkiye’ye bakacak. Bölgemizde bir taşı bile yerinden oynatmak isteyen önce Türkiye’nin rızasını arayacak.
“HAVA ARAÇLARI PROJEMİZE DEVAM EDİYORUZ”
Bölgemizde operasyona niyetlenen, önce Türkiye’nin barış ve istikrar esaslı yaklaşımını değerlendirecek. Buna rağmen bir adım atmak istiyorsa da iki kere değil 200 kere, 2 bin kere düşünecek sonra hareket edecek.”
Erdoğan konuşmasında, “Bu başarının mimarları olan Bayraktar ailesini yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini de kullandı.
SELÇUK BAYRAKTAR TARİH VERDİ
Teslim töreni sonrası basın mensuplarını sorularını yanıtlayan Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, “AKINCI’yı bugün askere uğurladıktan sonra çok daha büyük özgüvenle diyebiliriz ki, artık insansız savaş uçağımızı da yapabiliriz” dedi.
“3 ÜLKENİN ARASINA GİRMİŞ OLDUK”
AKINCI’nın yıllardır üzerinde çalıştıklarını bir hava aracı olduğunu söyleyen Bayraktar, “Türkiye’nin stratejik en büyük insansız hava aracı. Dünyada sadece birkaç ülke var bu sınıfta insansız hava aracı geliştirebilen. Üç ülkenin arasına girmiş olduk.
Bizim ekibimiz çok genç, 13 farklı mühendislik dalında bin 500 kişilik bir ekibimiz var. Yaş ortalaması 30 diyebilirim. Türk mühendisliğinin bir anlamda imkan verildiğinde, gayret ve azimle çalıştığında neler yapabileceğinin göstergesi” diye konuştu.
Bayraktar, sözlerine şu şekilde devam etti:
“AKINCI 4 yıl sürdü. Bunun yanında insansız savaş uçağı projesi yaklaşık 10 yıllık hayalimiz. AKINCI’yı bugün askere uğurladıktan sonra çok daha büyük özgüvenle diyebiliriz ki, artık insansız savaş uçağımızı da yapabiliriz. Bir yandan da AKINCI’nın seri imalatı da devam ediyor.
Bugün itibarıyla 9’uncu hava aracını ürettik ama bunların hepsi seri üretim hava aracı değil. Bir kısmı prototip araçlar. Hızla devam ediyor seri üretim. Bayraktar TB2, 10 ülkeden fazla ihracat sözleşmesi imzaladı. Türkiye hariç 4 ülkede uçuyor. Biz zaman zaman talepleri yetiştirmekte zorlanıyoruz. AKINCI tabii ki, çok daha stratejik platform olduğundan, biz ilk tasarlamaya başladığımızda ve projenin ilerleyen safhalarında çok daha fazla ilgi gördü.
Öncelikle kendi üretimimizi tamamlayıp, uçağı kalifiye edip, seri üretime hazır hale getirerek o talepleri değerlendireceğimizi söylemiştik. AKINCI’ya da ciddi bir talep var. Tahminim çok daha fazlası olacaktır. Daha üst sınıfta ve çok az bulunan bir hava aracı” şeklinde konuştu.
“Bayraktar TB2’de de böyleydi” diyen Bayraktar, “Yüzlerce hava aracı üretmek bir tarafa o hava araçlarını geliştirecek tüm tasarımlarını yapmak ve bütün mühendislik alanlarındaki tasarımlarını bitirip kalifiye etmek çok daha büyük emek gerektiriyor.
AKINCI’da da üretimi hızlandırmak nispeten daha kolay. İnsansız savaş uçağımız AKINCI’da 100’den fazla bilgisayar var ve bunları biz tasarladık. Aslında bu uçan bir robot. Bir taraftan baktığımızda kocaman gövdesi var ama bizim için kompleks bilgisayarlardan oluşan dijital bir robot. Bugüne kadar geliştirdiğimiz tüm sistemleri bir anlamda başka bir vücuda aktarıyoruz insansız savaş uçağı yaparken. Dolayısıyla bizim için bir adaptasyon meselesi sadece. Yazılımları belli oranda değişecek ve insansız savaş uçağını uçuracak.”
“HAVACILIKTA RAFTA HAZIR MOTORLAR YOK”
TB3’ün, TB2’den daha büyük olacağını ve TB3’ün ilk uçuşunu 2022’de yapmak istediklerini bildiren Bayraktar, “Aslında gövdesini tasarlıyoruz. Uçuş bilgisayarları TB2’den aktarılacak. Yazılım adapte edilecek. AKINCI’dan da bazı sistemler aktarılacak.
Nispeten bizim için gövdeyi geliştirip kalifiye etmek olacak. Önemli hususlardan biri de TB2’de kullanılan motor çok basit. TEI, çok güzel bir motor yaptı. Dizel. O motor TB3’ün performansı açısından önem arz ediyor. Yüksek performanslı bir motor. Havacılıkta rafta hazır motorlar yok.” dedi.
TÖRENDEN KARELER