Türkiye’nin stratejik sektörleri arasında yer alan ve bu yıl ihracatta 20 milyar dolara koşan hazır giyim endüstrisi, uluslararası arenadaki prestijini ve etki gücünü arttırmaya devam ediyor.
Dünyada 40’ı aşkın ülkeden hazır giyim dernekleri ile 100 binden fazla şirketi ve 20 milyon çalışanı temsil eden, merkezi Hollanda’da bulunan Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu’nun Başkanlığına İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) temsilcisi Türk iş insanı Cem Altan seçildi. Altan, görevi Belçika’da düzenlenen törenle mevcut Başkan Han Bekke’den devraldı.
“ÇEVRESEL AYAK İZİMİZİ AZALTMAK ZORUNDAYIZ”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Altan, salgınla birlikte tüm sektörlerde olduğu gibi hazır giyimin de çok büyük bir değişim ve dönüşüm sürecine girdiğini belirtti. Bu kritik süreçte dünya hazır giyim sektörüne yön veren IAF’nin başkanlığını üstlenmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Altan, şunları kaydetti:
“Salgın nedeniyle hazır giyimde yaşanan zorlu dönemi aşmak için uluslararası düzeyde iş birlikleri geliştirdik. Bu süreçte dijitalleşme, şeffaflık, sürdürülebilirlik, iş kalitesi başta olmak üzere tüm tedarik zincirinin işleyişinde dönüşüme ihtiyacımız var. IAF, 1972’de küresel olarak parçalanmış bir endüstriye karşı bir güç olarak kuruldu. Şimdi 2021’de yine çok fazla içe dönük güce karşı durmamız gerekiyor. Salgın sırasında uluslararası toplantıların önemini öğrendik. Gerektiğinde 3 ay beklemeden online toplanabilmeyi, ancak küresel ağımızı güçlü tutmak için yüz yüze görüşmemiz gerektiğini öğrendik. Sektörümüz ekonomik, insani ve çevresel duvarlara çarpıyor. Örneğin, çevresel ayak izimizi hızla azaltmak zorundayız. Aksi takdirde küresel ısınmaya olan göreceli etkimiz daha da artacak. Dijitalleşme, şeffaflık, sürdürülebilirlik, iş kalitesi, hepsi tüm tedarik zincirinin işleyişinde değişiklik gerektiriyor. Alıcılar ve tedarikçiler, geçişi birlikte yapmak için eşit ortaklar olarak daha fazla çalışmak, daha çok yatırım yapmak zorundalar.”
“ZOR DÖNEMLER, FIRSATLARI DA BERABERİNDE GETİRİR”
Altan, dikkat edilmezse markaların ve üreticilerin, birbiriyle çelişen ve örtüşen kurallar ve gereksinimler karşısında boğulabileceğini ifade etti.
Yeni yorgunluklardan kaçınmak için sektörün tüm bileşenlerine ilave olarak kamu otoritesi ve üniversitelerle çok daha fazla bir araya gelerek küresel çözümler üretmek gerektiğinin altını çizen Altan, “Zor dönemleri fırsatları da beraberinde getirir. Doğru ürünü doğru zamanda teslim etmenin anahtarı bizde. Daha sürdürülebilir bir ürün sunmanın anahtarı da bizde. Öte yandan küçük ve orta ölçekli markalar için, dünyanın her yerindeki talebe bağlanmak için teknolojiyi kullanarak yeni iş modellerine hızla uyum sağlama şansımız var.” değerlendirmesinde bulundu.