“TÜRKİYE VE SRİ LANKA DA BENZER ÖZELLİKLER TAŞIMAKTADIR.”

 “TÜRKİYE VE SRİ LANKA DA BENZER ÖZELLİKLER TAŞIMAKTADIR.”

AKTİVİST GAZETECİ SEYHAN SOYLU SRİ LANKA BÜYÜKELÇİSİ SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE İLE YAPTIĞI RÖPORTAJIN DETAYLARI!

SEYHAN SOYLU: Efendim iyi günler hepinize kucak dolusu sevgiler yine Ambassador programından yani ülkeler ve kahramanların programında bu sefer misafir olduğumuz yer Sri Lanka. Sri Lanka, Hindistan’ın güneyinde küçük bir ülke ama dünyaya öyle şeyler satıyor ki. Şimdi yanımda Sri Lanka Büyükelçisi Bayan Saranya Hasanthi Urugodawatte Dissanayake var. Hoş geldiniz. Aslında biz hoş geldik ekselans. Çünkü yıllardır hasret olduğumuz bir çayı kaçak olmadan içeceğiz bu sefer. Bizi ağırladığınız için çok teşekkür ederiz.

İçerik Sayfası Reklam Alanı
 

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Sizler de hoş geldiniz Sri Lanka büyükelçiliğimize. Şeref verdiniz bizleri onurlandırdınız ve ayrıca güzel sözleriniz içinde ayrıca çok çok teşekkür ederim. Tabii ki Sri Lanka çayımızın mutlaka orijinalini hatta röportajımızdan sonra arkadaşlarımızdan ben isterim sizlere bir Sri Lanka çayı takdim ederim.

SEYHAN SOYLU: Ben bunların hepsini alacağım. Yıllardır Sri Lanka çayı içiyoruz ve Sri Lanka’da dünyanın ikinci büyük çay üreticisi. Bu küçücük ülkede bunu nasıl başardınız?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Her şeyden önce bildiğimiz gibi çay Çin kökenli bir bitkidir ve bizim ülkemizde Sri Lanka’da çay üretimi 1864 yılında başlıyor. İlk İngiliz kolonisi döneminde İngiliz sömürgesinin altındayken, İngilizler ilk çay fidelerini 1864’te dikiyorlar. Neden o zaman? Sri Lanka bir kahve ülkesi, kahve yetiştiricisi bir ülke ama kahve ağaçları hastalanıyorlar, yaprak hastalığına tutuluyor ve hepsi kuruyor. İngilizler de belki kahvenin yetiştiği yerde çay da yetişir diyerek ilk çay üretimini 1864 yılında başlatıyor, İngiliz sömürgeciliği altında. Ama bu kadar güzel olmasının bu kadar tercih edilmesinin sebebi Sri Lanka’nın bulunmuş olduğu konum. Sri Lanka ekvatorun 6 derece güneyinde iklim olarak, toprak kalitesi olarak, su kalitesi olarak çay üretimi için en elverişli topraklara sahip dünyada 14 -15 farklı toprak çeşidi var ve bu 14- 15 toprak çeşidinin 7 -8 tanesi Sri Lanka topraklarında o küçücük yerde mevcut. Ve bu da hem suyu hem iklimi hem de derinliği ve toprakları sayesinde Seylan çayı dünyanın en önde gelen markası olarak ön plana çıkıyor ve küçük bir ülke olmamıza rağmen ürettiğimiz çayı dünyanın en ünlü çayları arasına sokuyor sizin de söylemiş olduğunuz gibi.

SEYHAN SOYLU: Ekselans 1.25 milyon nüfusunuz var. Yurt dışında yaşayan Sri Lankalı ne kadar ?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Şu anda toplamda 1.25 milyon civarında bir nüfusumuz var ülkemizde 350 bin civarında da diaspora olan Sri Lankalılar bulunmakta. Ülkemizin en kalabalık şehri aynı zamanda başkentimiz olan Colombo City şehri 750.000 nüfusa sahip ancak ondan sonraki ikinci en fazla nüfusun olduğu şehir kendy (120.000 kişi)   Toplam 1.25 milyon
(3. Şehir)bizim ülkemizin içerisinde değil Melbourne (Avustralya) neden çünkü oranın Melbourne de yaşayan Sri Lankalıların sayısı diaspora da yaşayan Sri Lankalıların sayısı kesinlikle bizim kendi ülkemizdeki 2. Ve 3. Şehirlerimizdeki yaşayanlardan daha fazla. 199.000 Hindistan
156.000 Kanada (120.000 Melbourne)
400.000 UK (Sri Lanka kökenli)
156.000 Avusturalya
750.000 Colombo City
120.000 Kandy (2. Şehir)
93.000 Galle

SEYHAN SOYLU: Enteresan!

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Tabii 350.000 diaspora dediğimiz nüfus artık 2. Kuşakta 1990’lardan sonra ülkedeki iç savaştan sonra ayrılıp oraya giden ve şu anda 2. Kuşak olarak nitelendirilen insanlar var. Toplam 1.25 milyon civarında bir Sri Lanka diasporası var . Türkiye’de de var Sri Lanka diasporası.

SEYHAN SOYLU: Türkiye’de ne kadar Sri Lankalı insan yaşıyor?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Toplamda Türkiye’de 1700 Sri Lankalı bulunmakta. Bunların 85 tanesi öğrenci sıfatıyla burada bulunuyor. Diğerleri de Türkiye’de çeşitli sektörlerde çalışmak için ve özellikle inşaat sektöründe çok yoğun olarak çalışan Sri Lankalı bir ekip de var. Örneğin İstanbul 3. Havalimanı inşaatında görev yapan Sri Lankalı işçiler var hatta şu anda Bursa, Balıkesir, Bandırma, Yeşil Osmaneli’nden yüksek hızlı tren projesinde çalışan Sri Lankalı işçiler var, ben bizzat tanıdım kendilerini yani ağır makine kullanan, vinç operatörü olarak çalışan çok saygın işçimiz bulunmakta.

SEYHAN SOYLU: Bu vinçler inşaat makineleri ve trenler konusunda da Sri Lanka yurt dışına ihracat yapıyormuş yani ihracat yapıyor Sri Lanka fakat hacmi nedir?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Şu anda sadece yurt dışına iş gücü ithal ediyoruz. Vinç operatörleri, ağır ekipman kullanan vinç operatörleri, ekskavatör operatörleri, tır şoförleri, kamyon şoförleri gibi inşaat sektöründe kullanılan işçileri gönderiyoruz.

SEYHAN SOYLU: Bu bilgiyi Google’dan aldım.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Çok ilginç bir durum bu aslında ben göreve Kasım 2022 yılında başladım. Göreve başladığım dönemde sadece 100 civarı Sri Lankalı işçi vardı Türkiye’de toplamda. Ama o sayı Kasım 2022’den bu yana şu an da 1600’lere yükseldi

SEYHAN SOYLU: Sri Lanka’da Türk yaşıyor mu? Kaç kişi?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Tabii ki de. Şu anda Türk olarak tam net sayısını söyleyeyim 136 kişi yaşıyor. Ve bunlar içinde otel sahipleri var, bilişim teknolojileri alanında faaliyet gösterenler var ve beta çay firması var ve onun bir paketleme tesisi var Sri Lanka’da. Onlarla birlikte Sri Lanka’da yaşayan toplam 136 Türk bulunmakta.

SEYHAN SOYLU: Neden vize koydunuz Türkiye’ye, karşılıklı vizeler neden kalkmaz?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Evet tabii ki burada bizzat karşılıklı iki ülke olarak birbirimize vize uyguluyoruz ama bizim ülkede vize almanız çok kolay, online olarak da alabiliyorsunuz 52 dolara. Aynı zamanda sınır kapısında da alabiliyorsunuz 62 dolara, birkaç sayfalık bir formumuz var sadece.  Şu anda 7 Asya ülkesiyle, bunlar Çin, Hindistan, Malezya, Japonya gibi ülkelerin olduğu 7 Asya ülkesiyle, vizesiz karşılıklı vizelerin kaldırılmasıyla ilgili 2024 yılı başında bir pilot proje başlattık halen devam ediyor. Şu anda Türkiye de bize vize uyguluyor ve orantısız bir vize uyguluyor. Onu da söyleyeyim. Türkiye bize 280 dolar uyguluyor biz onlara sadece 52 dolar uygularken ve bu gerçekten kanayan yaramızdan bir tanesi ve bunu sizin vasıtanızla dile getirmek istiyorum. 280 dolarlık bir vize yükü bizim için çok ağır bir yük. Sri Lankalı bütün turistler için çok ağır bir yük ve bir de bir red yeme, sürekli red yeme durumu var. Bunu rastgele bir sebep göstermeksizin rastgele red yemeler ve yüksek vize tutarları, fiyatları maalesef şu an Sri Lanka ile Türkiye arasındaki en azından Sri Lankalıların Türkiye’ye gelmesini baya bir engellemekte şu an itibariyle.  Bu durumu TÜRSAB’la da konuştuk, Turizm ve Kültür Bakanlığı’yla da konuştuk ancak henüz bir sonuca varamadık. Oysa Türkiye’nin sunabileceği birçok şey var şu an tur şirketleriyle gelenlere vizeler veriliyor ama tur şirketlerinin nerelere götürdüğünü sizler de biliyorsunuz. Kapadokya ya götürürler, en fazla Denizli Hierapolis’e, Pamukkale’ye götürürler ve belki de İstanbul’a getirirler veya doğrudan Antalya’ya deniz kenarına götürürler ama Türkiye bundan çok daha geniş.

SEYHAN SOYLU: Bir vize sorduk, bir vize ile ilgili öyle bir anlatım yaptı ki İngiltere’den girdi oradan çıktı. Onlar da alıyor onlar da yapıyor, yani dedi ki biz konsoloslukların yaşayabilmesi için bu döngüyü sağlamak lazım. Mısır’a binlerce insan gidiyor onlar da vize alıyor ve turizm bir gelir kaynağı anlamında söyledi. Ne çok yarası varmış bu konuda.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Ülkenizde özellikle neden bunları söylüyorum. Çünkü Türkiye’de gezmediğim neredeyse antik kent kalmadı. Geçen hafta da Termessos Antalya’daydım. Antalya tarihi kalesinde hatta butik otelde kaldım. Daha sonra Perge Sin’den Aspendos’a, Afrodisias’tan Efes’e, Sümela Manastırı’na, Hattuşaş’a Göbekli Tepe’ye Türkiye’de gezmediğim antik kent kalmadı ve Türkiye çok ilginç bir ülke. Aynı bizdeki gibi önemli bir güzergâh üzerinde Türkiye bildiğiniz gibi İpek Yolu üzerinde ve her daim geçiş yolu üzerinde olmuş ve bu topraklardan hatta Türklerin kendisi bile Kuzey Avrupa’dan, Kafkaslar’dan Türkiye’ye göçmüş gelmiş bir medeniyet ve bir ırk. O yüzden işte Romalılar burada yaşamış, Hititler burada yaşamış, Sümerler burada yaşamış, Lidyalılar burada yaşamış, Bizanslılar burada yaşamış yani burası tam bir kültür eritme potası aslında. Ve o yüzden son derece tarihiyle zengin, geçmişiyle zengin, kültürüyle zengin. Sri Lanka da benzer özellikler taşımakta o yüzden şu anda biz de hem stratejik hem politik hem de ekonomik öneme sahip bir ülkeyiz. Küçük bir ülke olmamıza rağmen Türkiye bizden 12 kat daha büyük olmasına rağmen şu anda işte Çin’inden Amerika’sına Hindistan’ından Japonya’sına kadar ülkeler Sri Lanka’yla işbirliğine gitmeye ve işbirliğinde bulunmaya çalışıyorlar. Neden? Çünkü önemli bir ticari güzergâhta olduğumuz için benim söylemeye çalıştığım Türkiye ve Sri Lanka’nın bu potansiyellerini gerçekleştirmek için çünkü aynı İpek Yolu’nun bir ucu Çin’den başlıyor Sri Lanka üzerinden Anadolu’dan da geçerek Avrupa’ya kadar giden yol bildiğiniz gibi. Bu ortak kültürü canlandırmak ve her iki ülkenin kazanacağı bir noktaya evirmek.

SEYHAN SOYLU: Sayın büyükelçi, sizin büyükelçiliğiniz dışında da çok kültürlü ve zeki bir kadın olduğunuz belli.  Her anı değerlendiriyorsunuz.

Sri Lanka bir turizm ülkesi, çok turist alıyor mu? Yılda ne kadar turist alıyorsunuz ve bunların kaçı Türkiye’den geliyor?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Sri Lanka’da bizler her şeyden önce rakamlara değil kaliteye bakıyoruz.  Çünkü küçük bir ülkeyiz söylediğimiz gibi bio çeşitliliği oldukça yüksek bir ülkeyiz ve o yüzden gelen turist yığın turizmi değil az ve öz sayıda turist ağırlayabileceğimiz bir ülke. O yüzden biz tamamen konsept turizm olarak çalışıyoruz. İşte butik otellerimizde balayı turizmi, eko turizm gibi hatta film stüdyosu gibi özellikle Hollywood’un doğal bir platosu şeklinde görev yapıyor şu anda ülkemiz, birçok film Sri Lanka’da çekiliyor. Bu şekilde bizler dediğim gibi tamamen yoğun bir kitle turizmi değil de daha çok ihtisaslaşmış ve özelleştirilmiş bir turizm anlayışımız var. Gerçekten plajlarıyla, yeşilliğiyle, güzellikleriyle Maldivler gibi eşleşebilecek ve yaşanabilecek güzellikte bir ülkeyiz. Hatta şu kadarını da söyleyeyim Maldivler’de turizmi ilk başlatan Sri Lanka menşeili oteller ve şirketlerdir ve Sri Lanka’daki bu şirketlerin içerisinde 160 yıllık geçmişe sahip olanlar da var, en köklüleri yani taaa İngiliz sömürgeciliği zamanından bile buralarda turizm faaliyetleri yürüten şirketler. O yüzden bizler otellerimizde tamamen çevre dostu olarak nitelendirilen oteller ve zincir oteller de bulunmaktadır. Hatta şu kadarını söyleyeyim bizim otelcilik sektöründe oteller bu çevre dostu otelcilik kavramlarının uygulamaya başladıklarında Sri Lanka devletinin ve hükümetinin böyle bir programı bile yoktu ve onlar proaktif davranarak bu sistemi devletten önce kendi özel sektörlerine uygulayıp işletmeye başladılar.

 

SEYHAN SOYLU: Peki Türkiye’den ne kadar turist gitti geçen yıl? Bir de direkt uçuş var mı?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Covid’den önce 6000 idi. Şu an 3500’e düştü. Geçen yıl ama Sri Lanka’dan Türkiye’ye 10.000 turist geldi. Ama bu vize fiyatlarının 280 dolara çıkartılmasından sonra bu rakamın çok düşeceğini düşünüyorum. Turizmimizden biraz daha bahsetmek gerekirse dünyada en yoğun fil ve leopar nüfusuna sahip tek ülkeyiz ve vahşi yaşamda diğer ülkelerdeki gibi safari parklarında olduğunu söylemiyorum, tamamen vahşi yaşamda bulunan hayvanlardan bahsediyorum. Hatta şöyle şu kadarını söyleyeyim o kadar fazla sayıdalar ki leoparlarla filler; fil – insan çatışması, insan – leopar çatışması diye bir gündemimiz var bizim Sri Lanka’da. Çünkü insanlar ormanları kestikçe fillerin ve leoparların alanlarına girdikçe iki tür arasında bir savaş hali doğuyor, yani bizim kendi ülkemizde fil -insan ve fil – leopar çatışması diye bir tür var.

SEYHAN SOYLU: Ne kadar fil var sizde? Kaç bin?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Yaklaşık 7000 filimiz var.

 

SEYHAN SOYLU: Müthiş. Leopar ne kadar var?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Yaklaşık 800 tane vahşi yaşamda yaşayan leoparımız bulunmakta.

SEYHAN SOYLU: Peki bunlar sahile inmiyor mu?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Bazen evet… Bazen insan yaşamı açısından riskli oluyor. Ama bunlar korunan bölgeler tabii ki koruma altında olan bölgeler. Ve bu alanda şunu da söyleyeyim Sri Lanka doğa hayatının korunmasına ilişkin, belki de kanun şeklinde düzenlemeleri yapan ilk ülkedir. Çünkü milattan önce 300 yıllarına ait tabletler üzerinde doğal yaşamı korumaya ilişkin kurallar keşfedildi ülkemizde. Bir de biraz önce unuttuğum bir nokta bunu da kullanırsınız 3 saat içerisinde denizin en büyük memelisi balina ve karanın en büyük memelisi fili aynı yerde gör bileceğiniz tek yer dünyada Sri Lanka’dır…

SEYHAN SOYLU: Hanımefendi ne kadar güzel ülkesini anlatıyor, süper anlatıyorsun. Peki, bu sene 3500 kişi gitmiş, bunlar direkt uçuş mu yapıyor? Yoksa Yeni Delhi’den mi uçuyor?  Veya Dubai aktarmalı mı? Direkt uçuşlar var mı Sri Lanka’ya?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Şu anda haftada dört defa doğrudan başkentimiz Kolombo’dan İstanbul’a doğru uçuşlar bulunmakta. Birkaç ay zaafında bu beşe çıkartılacak ve Ekim 2024 itibariyle her gün artık haftanın yedi günü bu Kolombo’ya uçuşlar oluyor olacak. Bunun dışında Katar Hava Yolları ve El Cezire hava yolları gibi aynı zamanda aktarmalı uçuş yapan firmalar da bulunmakta ve şu anda çok güzel bir paket bulunmakta 1200 dolara 6 gün Sri Lanka 2 kişi 6 gün 6 gece yani 1200 dolara turlar düzenlenmekte.

SEYHAN SOYLU: Kişi başı mı? İki kişi mi?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: 1200 dolar kişi başı.

SEYHAN SOYLU: Kaç yıldız otel?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Dört yıldızlı otelde.

SEYHAN SOYLU: Ülkenizde beş yıldızlı oteller var mı?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Tabii birçok sayıda var. Sri Lanka zaten dediğimiz gibi özel turizm, ihtisas turizmi dediğimiz nokta o bizde. Mesela beş yıldızlı otellerden ziyade en çok talep gören villa, konsept otelleri, ekoloji dostu oteller, onlar çok revaçta şu anda ülkemizde. İstanbul’da Ejder Turizm paketi sunmakta.

SEYHAN SOYLU: Sahipleri Sri Lankalı mı?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Türkler. TÜRSAB’a göre TÜRSAB şu anda düşünün 2023 yılında 3500 kişinin ziyaret ettiği ülkemize 2024 yılının sonuna kadar 100.000 kişinin ziyaret edeceğini planlamakta TÜRSAB.

SEYHAN SOYLU: Türkiye’den mi?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Evet. Bir de aynı şekilde Sri Lanka turizminin bir diğer özelliği en güvenli ülkelerden bir tanesi oluşumuz. Özellikle Times’a göre, Forbes’e göre kişilerin özellikle suç oranları düşük.

SEYHAN SOYLU: Suç oranları çok düşükmüş.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Çok düşük ve kadın turistin tek başına güvenli bir şekilde gidip ziyaret edebileceği Times’a göre 1. Ülke, Forbes’e göre 4. ülke. Sadece kendi sırt çantasını alıp biletini alarak tek başına çok güvenli bir şekilde motorunu, arabasını  kiralayarak ülkeyi dolaşabilme imkânına sahip. Çünkü ülkemizde otelcilik çok köklü bir sektör. 1960’lardan bu yana yürütülen eğitim, mesela 1960’larda otelcilik okullarımız bulunmakta. Bir de dünyanın en önde gelen zincir otellerinin yöneticilerine bakın, en önde gelen zincir otellerin şeflerine bakın, hepsi Sri Lankalıdır. Çünkü otelcilik sektörü Sri Lanka’da çok köklü bir sektördür.

SEYHAN SOYLU: Peki Türk Hava Yolları direkt uçuş var mı şu anda? Yani o haftada 4 uçak Türk Hava Yolları mı?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Evet. Türk Hava Yolları.

SEYHAN SOYLU: Uçuş mesafesi ne kadar? 11 saat mi?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: 8 saat 15 dakika.

SEYHAN SOYLU: 11 saat yazıyor.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: 11 saat? Hayır, hayır.

SEYHAN SOYLU: Ülkenizi öyle bir anlatıyorsunuz ki, hava yolunu bile kısalttınız.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: 11 saat muhtemelen aktarmalı uçuştur. Doğrudan uçuşlar 7-8 saat arası diye biliyorum.

SEYHAN SOYLU: Çünkü biz 10 gün önce Tayland’daydık. Siz Hindistan’ın güneyinde olduğunuza göre oradan da 3 saat uçtuğumuza göre, doğru 7 saat olmalı. Google’da sizinle ilgili yanlış bilgiler var ama.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Haklısınız. Maldivler üzerinden olan aktarmalı uçuşlara ait bilgiler de olabilir onlar çünkü doğrudan uçuşlar yeni bir durum onların güncellenmesi gerekiyor da olabilir, haklısınız. Google’daki her bilgi her zaman en doğru ve en iyi bilgi olmayabiliyor.

SEYHAN SOYLU: Bundan önceki yeriniz neredeydi Ekselans? Yani nerede görev aldınız daha önce? Büyükelçi olmadan önce?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Vietnam’da büyükelçiydim.

SEYHAN SOYLU: Gitmediğim ama çok merak ettiğim bir ülke Vietnam.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Çok ilginç bir ülke gerçekten. Tokyo Japonya’da, Çin’de, Şanghay’da başkonsolos  olarak görev yaptım. Aynı zamanda Roma ve Stockholm’de görev yaptım.

SSEYHAN SOYLUS: Stockholm’de büyükelçi olarak mı görev aldınız?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Hayır. Sadece Vietnam’da büyükelçiydim, diğerlerinde diplomat ve konsolosluk görevindeydim.

SEYHAN SOYLU: Yani 2. büyükelçiliğiniz?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: 2. büyükelçiliğim.

SEYHAN SOYLU: Kaç yıldır buradasınız Türkiye’de?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: 1 yıl 4 ay oldu.

SEYHAN SOYLU: Siz gerçekten çok zeki bir kadınsınız ve inanılmaz turist patlaması yaratabilirsiniz. Hedef aldığınız rakam ne? Turizm olarak Türk turistleri?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Tabii ki Türk Hava Yolları’na doğrudan uçuşlar var şu anda. Onlara da yeni başlamıştık. Türk Hava Yolları biraz pahalı gelebilir, ama bunun alternatifleri var.  Cezire ve  aynı zamanda Emirates gibi, Katar Hava Yolları gibi aktarmalı uçuşlar aktarmalı olmasına rağmen Türk hava Yolları’ndan daha ucuza da gelebiliyor.

SEYHAN SOYLU: O tur şirketi direkt mi uçuş yapıyor, aktarmalı mı yapıyor?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Evet, aktarmalı o da. Kuveyt Hava Yolları’yla bir gece Kuveyt’te kalıyor, ondan sonra işte Sri Lanka’ya götürüyor. Bütün ülkelerde olduğu gibi aslında orta kesime hitap eden bir ülkeyiz turizm olarak. Öncelikle orta kesim ne yapıyor? Avrupa’dakiler önce kendi yakın ülkelerini keşfediyor, Amerika’ya gidiyor, Kanada’ya gidiyor, Avustralya’ya gidiyor daha sonra yönünü doğuya çeviriyor. İşte Hindistan’ı, Çin’i derken sırada işte kafayı kaldırıyor artık bundan sonra nereye gideyim diye bakıyor. İşte bizler bu noktada devreye giriyoruz. Aynı şey Türkiye’deki orta kesim için de geçerli. Onlar da önce Avrupa’yla başlıyor, Avrupa’yı dolaşıyor, Amerika’yı dolaşıyor, Avustralya’yı dolaşıyor.

SEYHAN SOYLU: Yalnız tespitleriniz süper.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Ve Önce Japonya ve diğer Uzak Doğu ülkeleri sonra kafayı kaldırıyor. ‘’Şimdi nereye gitsem?’’ diye bakıyor. O zaman yine biz devreye giriyoruz. Sri Lanka olarak biz devreye giriyoruz.

SEYHAN SOYLU: Farkında mısınız, ne kadar güzel anlatıyor?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Denizimiz var, Maldivler’le yarışır denizimiz var. Neredeyse Fuji Dağı kadar yüksek dağımız 2800  metre yüksekliğinde. Japonya’nın Fuji Dağı’yla aynı yükseklikte sayılabilecek 2800 metre yükseklikte dağlarımız var. Yine aynı şekilde arazilerimiz oldukça değişkenlik göstermekte. Doğamız harika bir doğa. 100 kilometre arabayla gittiğiniz zaman iklim değişiyor, ağaçlar, bitki örtüsü değişiyor. Ev yapıları bile değişiyor. Sürekli olarak bir ülkeden başka bir ülkeye geçmişsiniz hissi yaşıyorsunuz. Hiçbir anınız, ilginizi kesmeden devam ettirebiliyor ve yine aynı şekilde bizler de az bilinen şeyler, çayımız biliniyor ama mesela tarçınımız bilinmiyor. Dünya’nın en kaliteli tarçınını bizler yetiştiriyoruz. Baharat yönünden son derece zengin bir ülkeyiz ve şu anda emin olun ben kendimiz yetiştirdiğimiz için diyorum, Türkiye piyasasında kullandığınız tarçının %70 – 80’i tarçın bile değil, bir ağaç kabuğu ve fazlasını tüketmeniz halinde kanserojen olabilecek kadar tehlikeli bir yapıya sahip. Ama Seylan tarçını her gün 2 kaşık tüketilmesi doktorlar tarafından tavsiye edilen ya diyabet ya yüksek tansiyona her şeye iyi geldiği ispatlanan bir baharat. Ve aynı zamanda yeraltı zenginliklerimiz var: Safir: Dünya’da bulabileceğiniz en saf safirler bizim ülkemizde. Hatta şu anda saraylarımızda Roma zamanından kalma, Osmanlı zamanından kalma, Bizans zamanından kalma Sri Lanka kökenli safirlerimiz bulunmakta. Ve yine aynı şekilde değerli taşlar, zümrüdünden yakuta kadar Dünya’da toplamda 250 çeşit taş bulunmakta fakat 75’i bizim ülkemizden çıkartılıyor ve işlenerek gönderiliyor. Yine aynı şekilde dini zenginlik açısından dünyada göremeyeceğimiz Budistler, Hindular, Müslümanlar, Hristiyanlar,  hepsi bizde. 8 tane  UNESCO listesinde olan koruma bölgesi olarak ilan edildi, Dünya Miras Listesi’nde olan 8 tane  yerimiz bulunmakta. Mesela herkes Giza Piramitlerini bilir, bizde de piramit benzeri yapılar bulunmakta, tapınaklarımız bulunmakta. En az Giza Piramit’i büyüklüğünde ve onların içlerinden çıkmış olan milattan sonra V. yüzyıldan kalma resimleri görüyorsunuz, renkleri halen canlılığını yitirmemiş. Mesela rüzgâr sörfümüz var. Yine dünyada çok popülerdir. Kaplumbağa türlerimiz var. Mesela Türkiye’de de Caretta Caretta kaplumbağaları bilinir. 8 kaplumbağa türüdür, 5’i bizim ülkemizde bulunuyor. Aynı zamanda önceden ‘’Kaplumbağalar var,’’ denildiği zaman kaplumbağaların yavrularını alıp işte pet shoplar bunu satma derdindeydi ama şimdi kaplumbağa yumurtlama yerlerini bütün oteller, yöre halkı, hepsi oraya kaplumbağa yumurtlama bölgeleri yapıyorlar. Neden? Çünkü insanlar onları görmeye geliyor, artık insanlar doğaya yöneldi, ekolojik turizme yöneldi. Özellikle covidden sonra ekolojik turizme yöneldi ve insan doğanın önemini anlamaya başladı. Ve biz de tam burada doğru yerde ve doğru bir noktadayız Sri Lanka olarak. Çünkü biz tamamen bir doğa ülkesiyiz, her şeyimizle. Ve bunu bütün dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz.

SEYHAN SOYLU: Mutfak konusunda nasılsınız Ekselans?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Evet, oldukça zengin bir mutfağımız var. Özellikle pirinç ile pirince dayalı ve köri sosuna dayalı. Köri sosu dediğimiz de sadece alışageldiğiniz köri sosları değil; ben muzdan, elmadan, mangoya varıncaya kadar her türlü meyveden köri sosu yapabiliyorum. Hatta bütün Sri Lankalılar da yapabiliyor. Köri sosu farklı farklı lezzetlerle veriliyor. İçine biber eklerseniz köri sosu acı olur; içine kaju eklerseniz, kajulu köri sosu da var, o tatlı olur. Yani köri sosunu istediğiniz şekilde ister acılı, ister tatlı hâlde getirebilirsiniz. Bu yüzden oldukça baharatın kullanıldığı ama sadece acı değil, ister acı ister tatlı, her türlü baharatın bolca kullanıldığı bir mutfağımız var.

SEYHAN SOYLU: Evde yemekleri kendiniz mi yaparsınız?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Çok sık değil.

SEYHAN SOYLU: Kim yapar yemekleri?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Bu soruyu erkek büyükelçilere de soruyor musunuz?

SEYHAN SOYLU: Soruyorum.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Tayland’da büyükelçiye sordunuz mu?

SEYHAN SOYLU: Evet, ”Yapıyorum.” dedi.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Bazen.

SEYHAN SOYLU: ‘’Hanımıma da hizmet ediyorum.’’ dedi.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Türkiye’de olduğum zamanlarda, tabii bir yardımcımız var, o yardımcımız yapıyor yemekleri bizim için. Eşim de çok iyi bir aşçıdır, evimizin yemeğini eşim de güzel yapar. Aşçımızın yardımcımızın izinde olduğu zamanlarda yemekleri ben de yapıyorum elbette. Ama ben özellikle arkadaşlarımızla günlerimizde pişirmeyi seviyorum, onlar için, arkadaşlarım için yemek yapmayı çok severim. Özellikle onlarla buluşacağım zamanlarda yapmayı tercih ederim.

SEYHAN SOYLU: Türk yemekleriyle aranız nasıl?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Severim. Et severim.

SEYHAN SOYLU: Ne seviyorsunuz?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Bütün et türlerini. Mesela Adana kebap, İskender kebap ve Haydari. Haydari benim en sevdiğim…

SEYHAN SOYLU: Meze.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Meze. Haydariyi her şeyle yerim. Çok seviyorum.

SEYHAN SOYLU: Sizde de meze var mı?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Hayır. Mezelerimiz var ama haydari gibi değil.

Bursa’da İskender Kebap’ın yapıldığı orijinal yerlerine gittim. Haydari’nin yanında birkaç şey yiyebilirim, her şeyi yiyebilirim. Bizde de mezeler var ama sizdeki mezelere pek benzemiyorlar.

SEYHAN SOYLU: Eşiniz ne iş yapıyor? Sizin gibi güçlü bir kadınla evli olmak zor değil mi?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Tamamen farklı bir alanda, kendisi bir maden mühendisi.

SEYHAN SOYLU: Maden mühendisi, anladım.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Ve aynı zamanda yenilenebilir enerji üzerinde çalışıyor. Benim gibi, sorunuzun cevabı olarak da onu kendisine sormanız gerekiyor benimle yaşamak zor mu?

SEYHAN SOYLU: Türkiye’de mi?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Hayır, Türkiye’de yaşamıyor ama yılda birkaç aylığına ziyaret ediyor Türkiye’yi, yanımıza geliyor.

SEYHAN SOYLU: Çocuklar var mı Ekselans?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Evet, bir kızım var.

SEYHAN SOYLU: Kaç tane?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Bir kız.

SEYHAN SOYLU: Kızınız ne yapıyor?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Türkiye’de, benimle.

SEYHAN SOYLU: Okuyor mu?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: 13 yaşında kendisi. İngiliz Okulu’na gidiyor.

SEYHAN SOYLU: O ne olmak istiyor? Annesi gibi büyükelçi mi olmak istiyor? Hayalleri ne?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Hayır. ‘’İngilizce ve matematik okumak zorunda kalmayacağım bir bölüm okumak istiyorum.’’ diyor. Futbol, voleybol, basketbol oynamayı sever, video çekmeyi sever.

SEYHAN SOYLU: Zor mu büyükelçi bir anne olmak?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Aslında çoğunlukla anlayışlıdır kızım. Tabii ki büyükelçilik görevi nedeniyle ve diğer görevler nedeniyle sürekli yer değiştirmek zorunda kalıyoruz, onun da hayatı değişiyor. Ergen sonuçta 13 yaşında şu anda. Özellikle Antik kentleri gezmeyi hiç sevmiyor. Ne zaman Antik kentlere gitsek bu bir sorun oluyor kendisiyle.

SEYHAN SOYLU: Ufak çocuk niye sevsin?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Ama yine de geliyor. Gelmemezlik etmiyor.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Geçen hafta Antalya’daydım, Demre’ye gittik. Denize atladı.

SEYHAN SOYLU: Kızınız Türkiye’yi sevdi mi?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Evet, Türkiye’yi çok seviyor kesinlikle.

SEYHAN SOYLU: Siz başka bir ülkeye gitseniz üzülür mü kızınız?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Kendisi de biraz maceracı ruhlu aslında. Vietnam zamanında daha önceki görevde Vietnam’ı da beğenmişti, sevmişti ve Şanghay’daki Çin’den ayrıntıları hatırlamıyor zamanlarını, Şanghay’daki zamanları çok hatırlayamıyor, o zaman çok küçüktü. Ama maceracı olduğu için, yeni yerler görmeyi sevdiği için herhalde çok fazla sorun etmeyecektir diyebilirim. Yeni insanlarla tanışmayı ve aynı zamanda seyahat etmeyi seven bir yapıya sahip.

SEYHAN SOYLU: Büyükelçilerin tatil süresi ne kadar?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Yılda 24 günlük yıllık izin hakkımız var ama ben mesleğimin ilk 7 yıllık döneminde bu sürelerin hiçbirini kullanmadım. Bizim Sri Lanka kanunlarına göre bu 24 günlük izni kullanmak zorunda değilsiniz, Türkiye’deki Türk yasalara göre sanırım kullanmak zorundasınız bu izni. Ben zorunda olmadığım için hiç kullanmadım.

SEYHAN SOYLU: Ülkenize gitmiyor musunuz? Tatile veya dinlenmeye, ailenizi görmeye?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Annem-babam hayattayken onları ziyarete giderdim hatta onları olduğum yere de getirdim bir yer görsünler, yurt dışı görsünler diye ama onlar vefat ettikten sonra 2 tane benden küçük kız kardeşim var, onları yanıma çağırdım, abla olarak, ablalarının yanına gelsinler istedim.

SEYHAN SOYLU: Sri Lanka 1948 yılında bağımsızlığını kazandı. Bir müddet İngiltere’nin sömürgesiydi, o süreç içerisinde İngiltere’nin katkıları oldu mu Sri Lanka’ya?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Aslında ülkemize ilk gelenler 1505 yılında Portekizliler oldu. Onlar geldiklerinde sadece sahil kesimlerini tuttular. Daha sonra işgal ettiler. 1558’de Hollandalılar geldi. Hollanda uzun, daha iç bölgelere kadar işgal etti ve 1798 yılına kadar Hollanda egemenliğinde kaldı Sri Lanka. Daha sonra Hollanda’da, Hollanda’nın kendi ülkelerinde savaş başlayınca ve Hollanda diğer Avrupa ülkeleriyle savaşa tutuşunca Hollanda prensi kaçıp İngiltere Krallığı’ndan İmparatorluğu’na, Britanya Krallığı’na kaçmak durumunda kaldı 1800’lü yılların başlarında. Ve daha sonra kendisini korumalarının bir şeyi olarak, ödülü olarak da 1802 yılında Sri Lanka’yı United Kingdom’a devretti ve Britanya İmparatorluğu da yapılan bir sözleşme üzerinden ve sadece Hollandalıların işgal etmiş oldukları yerleri yönetmek üzere gelmişti Sri Lanka’ya. Çünkü ülkenin iç bölgelerinde, dağlık bölgelerinde kendi krallığı bulunuyordu. Kendi krallığı Yağmur Ormanları’nın korumuş olduğu ve işgal edilemeyen bir nokta olarak görülüyordu. Çünkü önce Yağmur Ormanları’nı geçmek mümkün değildi asker olarak ve daha sonra onları da geçip yukarda dağlarda krallık kurmuşlardı.

1815 o zamanda da kendi krallığının başında çok aristokrat, çok diktatör bir kral bulunuyordu ve kendi krallıkları onlar bir askerî darbe düzenleyerek kralı devirdiler ve kendileri İngiliz sömürgesi altına girmeyi kabul etti. Kendi krallığı bu darbeden sonra hatta bu dönemde İngiltere, tabi İngiltere’nin tarihi sadece bize sağladıkları değil bizden götürdükleri çok fazla var 1818 yılındaki  isyan sonucu 10.000 den fazla insan hayatını kaybetti, bitki örtüsü yok edildi, erkekler ve çocuklar katledildi.

SEYHAN SOYLUSS: Sri Lankalı 2 milyon insan mı öldü?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Evet.

SEYHAN SOYLU: Yani soykırım mı?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Tabii ki bu benim kendi düşüncem, bir de şu var tabi ki o dönemin kanunlarıyla o dönemi koşullarıyla değerlendirmek gerekiyor. Şu anda böyle bir olay kesinlikle bir soykırım günümüz tabiriyle soykırım ama 1800’lü yılların gerçeklilikleriyle 1800’lü yılların koşullarıyla konuşuyoruz o zaman tarihi yorumlarken sadece öldürüldü diye söyleyebiliyoruz ama bugün meydana gelse böyle bir olay söylenemez.

SEYHAN SOYLU: O tarihte zaten yani 1800’lü yıllarda zaten 4-5 milyon nüfusu vardır.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Belki 10 milyondur tam bilmiyorum. Tabi ki bu 2 milyon toplam bir rakam doğrudan hepsi savaşta ve isyanda ölen kişilerin sayısı değil, bütün tarım arazilerini yakıp yıktılar. Özelikle işte pirince dayalı bir diyetimiz, beslenmemiz var biliyorsunuz onları tamamen kullanışsız hale getirdiler ve bu insanların belki büyük bir çoğunluğu açlıktan öldü o dönemde.

SEYHAN SOYLU: Aynı şey ölüme terk edilmiş.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Evet. O dönemden sonra ancak ilerleyen dönemlerde, İngiltere kendi karayolları inşa etmeye başladı, demiryolları inşa etmeye başladı, bu sistemi getirdi ülkeye ama tabi ki bunları yaparken yani bize güzellik olsun diye yapmadı. Tamamen kendi çıkarlarını pekiştirmek ve kendi çıkarlarını gözetebilmek adına yaptı. Ama tabi ki her şer her kötünün içinde iyilik de var. Demokrasi sistemimiz onlardan miras kaldı diyebilirim, ücretsiz eğitim ve ücretsiz sağlık sistemlerinin onlardan kaldığını söyleyebilirim. Ama şu da bir gerçek ki tabii ki her türlü kollara sömürgecilik faaliyetlerinin arkasında böl ve yönet ilkesi vardır. Onlar da bu yolu her daim kullandılar ve sonra 30 yıl süreyle ülkemizde iç savaş ve terör hüküm sürdü.

SEYHAN SOYLU: Son beş soru ama çok kısa. İngiltere’nin Sri Lankalılara uygulamış olduğu soykırımı şu anda İsrail Gazze’ye mi uyguluyor? Yani Filistin’e mi uyguluyor?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Tabi 200 yıl öncesinde olan olayları günümüz olaylarıyla karşılaştırmak doğruyla eksinin karşılaştırılması gibi. Karşılaştırılamaz olaylar. Çünkü biraz önce söylediğim gibi zaman ve şartlar farklıydı. O dönemlere bakıldığında kendi ülkemizde de çok sayıda katliamların yaşandığı bir ülke Türkiye de aynı katliamlarla benzer zamanlarda benzer katliam şekillerinden nasibini almış bir ülke. O yüzden ülkeleri değerlendirirken zamanlarına ve koşullarına göre değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. İngiltere’nin Sri Lanka’ya yapmış olduğu, uygulamış olduğu bu katliamlarla şu anki Gazze’de yaşanan durum kıyaslanamaz ama belki İngilizlerin Hindistan’a uygulamış olduğu açlık üzerinden uygulamış olduğu durumlar belki karşılaştırılabilir. Çünkü aynı kafa yapısıyla aç bırakma, mahrum bırakma ve bunun nihayetinde yok etme üzerine İngilizlerin Hindistan’a uygulamış olduğu politikalar benzerlik göstermekte şu an İsrail’in Gazze’ye uygulamış olduğu… Ancak karşılaştıracaksak aslında 1920’lerden sonra ne olmuş, yani 1. Dünya Savaşı’ndan sonra ne olmuş daha da önemlisi aslında Birleşmiş Milletler kurulduktan sonra 1951 yılından sonra neler olmuş buna bakmamız gerekiyor. Çünkü eski tarihler olduğu için hem dönemsel olarak karşılaştırılamaz hem de algısal olarak karşılaştırılamaz. Ülkelerin performansları değerlendirirken 1950’lerden sonra ülke ne yapmış diye karşılaştırmak daha doğru olacaktır. Eğer illa bir benzerlik kuracaksak İngilizlerin Hindistan’a uygulamış olduğu açlık üzerinden uyguladığı politikalar Sri Lanka’ya yaptıklarından çok daha fazlasıdır. Bunlar karşılaştırılabilir.

SEYHAN SOYLU: Şimdi biz mevcut olan büyükelçilerle röportajlar yapıyoruz sonra ülkelerine gidip ülkelerini çekiyoruz.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Gideceğiniz zaman lütfen haberimiz olsun her türlü kolaylığı sağlarız.

SEYHAN SOYLU: Biz giderken o ülkeye turizm yapan acentalarla bizi ağırlıyorlar. Tayland’da müthiş ağırladılar bizi. Ondan önce Endonezya’daydım. Ayın 10’u ile 15’i arasında Danimarka’dayız, on gün sonra. Mr.Danny ağırlıyor bizi. Hanımefendi de Ejder Turizm de tanıtımı ve reklamı olur çok işe yarıyor. Biz dört kişilik ekiple gidiyoruz.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Mümkün tabii ki. Resmi bir talepte bulunmanız gerekiyor. Resmi bir yazı yazarsanız…

SEYHAN SOYLU: Ben bir şey daha sormak istiyorum. Neden Sri Lanka gibi güzel bir ülkeye mesela buradan 100 kişilik bir uçağı kaldırarak orda bir hafta ağırlanmıyor? Buradaki ünlüler, gazeteciler, televizyoncular vs. niye yapmıyorlar böyle bir şey?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Bu alanda faaliyetler var hatta 18 Nisan 2024’te İstanbul’da “Sri Lanka Turizm Günleri” diye bir etkinlik düzenleyecek hatta TRT World’de “Keşfedilmemiş Yerler İnsan İklimi” diye bir programı var onlar da Covid’den önce yapılacaktı ama gidemediler ağustosta gidiyor olacak. Ejder Turizm daha önce yine Türkiye’deki Youtuberları, bloggerları çok taşıdı Sri Lanka’ya ve aynı zamanda 2 yıl önce Sri Lanka’ya taşınmış iki Türk kız kardeş Türkiye’deki her türlü hayatlarını bırakarak Sri Lanka’ya taşınarak Airbnb işi yapan kız kardeşler var onlar da çok popüler. Bunun gibi farklı şeyler var. Bu bahsettiğiniz şeyleri zaman zaman Ejder Tur yapıyor.

SEYHAN SOYLU: Ama 100 kişi eşleriyle davet etse 250 bin dolara başka bir şey olur. Tayland bunu her yıl yapıyor.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Her şeyden önce Tayland çok büyük bir ülke o yüzden oraya istediğiniz kadar insan alabilirsiniz kaldırır. Ama biz Sri Lanka olarak küçük bir ülkeyiz ve bizim en büyük önceliğimiz doğamız ve bio çeşitliliğimiz ve bizler o yüzden seçkin, az sayıda turist gelmesini isteriz. İkinci bir Tayland olmak istemeyiz hiçbir şekilde. Çünkü sunduklarımız farklı. Ben bir turist olarak düşünülen turist kalkıp gittiği yerin özelliklerini seven oranın özelliklerini, yemeklerini deneyen ve oranın kültürünü, her şeyini öğrenmeye çalışan ve oradan zevk alan kişiyi düşünürüm. Mesela bu tartışmayı  Çinlilerle beraber Şangay’dayken bazı Çinliler sordu. Kaç tane Çin restoranı var bunu soruyor!  Çin Restoranı çok seviyorsan ülkenden çıkma niye çıkıyorsun dışarıya, ülkende kal ülkende ye güzel güzel.

SEYHAN SOYLU: Çok doğru söylüyorsunuz.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Yeni bir şey denemeyeceksen, yeni bir tat almayacaksan ülkende kal, ülkende doya doya ye, ben bunu söylüyorum.

SEYHAN SOYLU: Çok doğru söylüyorsunuz.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: O yüzden turist dediğimde aklıma işte yeni kültürler öğrenmeyi seven, yeni tatlar denemeyi seven ve yeni şeyleri denemeyi seven insanlar olarak düşünüyorum. Aynı zamanda Sri Lanka üzerinde doğaya saygılı ve doğaya hürmet eden kesimin gelmesini istiyoruz. Ve onun dışında çünkü Puket, pataya dışında ve bana göre Tayland’ın sunduğu bir şey.   Biz daha bakiriz ve öyle kalmak istiyoruz çünkü turizm ve doğamız ve bio çeşitliliğimiz bizim için altın yumurtlayan bir tavuk ve hiçbir şey için bu altın yumurtlayan tavuğu kesmeyiz.

SEYHAN SOYLU: Yani biz naturel olmak istiyoruz, doğal olmak istiyoruz.

Peki, Erdoğan’ı demokratik buluyor musunuz? Ama lütfen kısa kısa.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE:  Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında doğrudan bir yorumda bulunmak büyükelçi kimliğimle doğru olmaz. Ama Türkiye’nin demokratik bir sisteme ve rejime sahip olduğu aslında en canlı örneğini geçen seçimlerde gördük. Şu an da yönetimde olan partinin dışında olan muhalefet partilerin yerel seçimin kazananı durumda. Bu da ülkede son derece güzel demokratik ortamın olduğunu işaret etmekte. Farklı insanlar farklı şekilde yorumlayabilir bu durumu ama ben ülkedeki böyle bir gerçeği ülkenin demokratik alt yapısının olduğu ve demokrasinin olduğu şeklinde yorumlarım. Ve aynı zamanda Erdoğan tabii ki global bir lider, küresel bir lider ve bu özellikle Rusya – Ukrayna arasındaki tahıl koridoru sözleşmesindeki imzalanması noktasında ama bunu da bu potansiyelin gerçeğe dönüştürmesi olarak nitelendiriyorum. Çünkü Türkiye gibi son derece stratejik ve politik öneme sahip bir ülkenin lideri kim olursa olsun zaten böyle bir potansiyeli elinde bulunduran kimse olacaktır. Türkiye son derece konumu itibariyle önemli bir ülke o yüzden her gören de Türkiye’yi yöneten her kişinin bu küresel oyuncu olma rolünü elinde bulunduracaktır. Aynı şey Gazze için de geçerli. Mesela biz şu anda ülke olarak Sri Lanka olarak son derece zor bir ekonomik dar boğazdan geçiyoruz. Ülkemizde vergi oranları çok yükseltildi. IMF ‘nin kapısında olan bir ülkeyiz sürekli ve borcumuzu yeniden yapılandırmak için IMF ’nin kapısına gittik ve buna rağmen ülkemiz daha geçen hafta cumhurbaşkanımız bir milyon dolar Gazze’deki çocuk yardımı fonuna çocuklar için bağışladığını duyurdu. Ülkeden hiçbir çatlak sesleri çıkmadı. Çünkü bizim ülkemizde şu anda Gazze’de olan zulmün nasıl insanlık dışı olduğunu ortaya koymakta ve bütün yaşamış olduğumuz ekonomik ve finansal krize rağmen, ekonomik dar boğaza rağmen Gazze’deki çocukların yaşaması için kendi üzerime düşeni yapmaya çalışmaktayım.

SEYHAN SOYLU: Tayyip Erdoğan Dünya Lideri mi? Yani Müslümanları temsil eden bir lider mi?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Bu aslında benim açımdan cevaplaması mümkün olan bir soru değil. Çünkü Türkiye’ye baktığımızda İslam dünyasının lideri mi diye sorduğunuzda Türkiye her şeyden önce seküler bir anayasaya sahip seküler bir ülke. Kendisini de bütün dünyaya o şekilde tanımlıyor ve konumlandırıyor. Ben bu yüzden Türkiye’yi Müslümanların çoğunlukta olduğu seküler bir ülke olarak nitelendiriyorum. Ve bu niteliğe sahip olmayan çok sayıda Müslüman ülke bulunmakta. Ancak dediğim gibi mantıksal olarak düşündüğümde Türkiye’yi bir İslam ülkesi olarak nitelendirmekten ziyade Müslümanların çoğunlukta olduğu seküler bir ülke olarak nitelendirmek daha doğru olur. Aynı zamanda bu sorunun en doğrudan ve doğru muhatabı İslam ülkelerin büyükelçileridir.

SEYHAN SOYLU: Hepsine soruyorum.  Endonezya’ya da sordum. 15 gün önce orada misafirdik.

Türkiye ile ilgili son soru soruyorum. Ama lütfen çok kısa. Şimdi seçimler oldu Türkiye’de belediyeyle ilgili kazanıldı ve iktidar şu anda yüksek seçim kuruluna yani bağlı bulunduğumuz bütün seçmenlerin olduğu kurum mazbatasını vermedi. Sizce bunu demokratik görüyor musunuz?

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Yani sadece söyleyebileceğim arkasında çeşitli sebeplerin var olduğunu düşünüyorum ancak bununla birlikte tabii ki yabancı ülkenin Türkiye’de bulunan diplomatı olarak zaten böyle bir konuda yorum yapmak o ülkenin iç işlerine karışmak olur. Zaten bizleri buralara gönderirken birinci kural olarak hiçbir şekilde ülkenin iç işlerine ve iç ilişkilerine dahil herhangi bir yorum yapmamak yasağıdır. Bu benim doğrudan yorum yapabileceğim bir konu değildir.

SEYHAN SOYLU: Çok zeki kadınsın. Yalnızca ve yalnızca kesinlikle diplomat değilsin iyi siyasetçisin. Müthişsiniz. Sizi tanıdığıma çok sevindim. Bizi müthiş ağırladınız. Bir çay ikram ederken bile. Vallahi aşağıda bekledim bir saat sonra kendim istedim bir çayınız yok mu diye.

SARANYA HASANTHİ URUGOSAWETTE DİSSANAYAKE: Çay ikram edilecek röportajımızın bitmesini bekliyor arkadaşlar.

SEYHAN SOYLU: her şey için çok teşekkür ederiz.

BUSİNESS CHANNEL DERGİ 200. SAYISI ÇIKTI…

Yorum Yap