Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2025 Genişleme Raporu’nda Türkiye ile ilgili dikkat çeken bir ifade yer aldı. Raporda, Türkiye’nin “üyelik süreci durdurulan tek ülke” olarak gösterilmesi, Ankara–Brüksel hattında yeni bir diplomatik gerilim ihtimalini gündeme taşıdı.
AB Komisyonu tarafından yayımlanan raporda, Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti, insan hakları ve ifade özgürlüğü konularında gerileme yaşadığı vurgulandı. Raporda, “Türkiye, aday ülke statüsünü korumakla birlikte, üyelik müzakereleri fiilen askıya alınmış tek ülkedir.” ifadeleri kullanıldı.
Belgede ayrıca, Türkiye’nin son yıllarda izlediği dış politika ve iç hukuka yönelik düzenlemelerin, AB standartlarından uzaklaştığı yönünde değerlendirmelere yer verildi. Avrupa Birliği yetkilileri, “Türkiye ile stratejik ortaklık sürecek, ancak tam üyelik süreci mevcut koşullarda ilerlemeyecek.” açıklamasında bulundu.
Bu tespit, Türkiye’nin uzun yıllardır süren Avrupa Birliği üyelik yolculuğunda bir “durağanlık dönemi” anlamına geliyor. Ankara, 1999’da aday ülke ilan edilmiş, 2005 yılında ise tam üyelik müzakerelerine resmen başlamıştı. Ancak son yıllarda müzakerelerin neredeyse tamamen durduğu biliniyor.
Diplomasi uzmanlarına göre, AB’nin bu açıklaması, Türkiye’yi tamamen dışlamak anlamına gelmiyor. Uzmanlar, Türkiye’nin enerji, göç yönetimi, güvenlik ve savunma gibi alanlarda hâlâ AB için “vazgeçilmez bir ortak” olduğunu belirtiyor.
Brüksel kaynakları ise Türkiye ile ilişkilerin yeni bir tanıma oturtulabileceğini, bu kapsamda tam üyelik dışında “özel ortaklık modeli”nin gündeme gelebileceğini ifade ediyor.
Ankara’dan konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak Dışişleri kaynakları, Türkiye’nin AB üyelik hedefinden vazgeçmediğini ve reform sürecini sürdürme kararlılığında olduğunu vurguladı.
