Mustafa Destici, Mardin’de katıldığı bir programda yaptığı açıklamada kamuda işe alım süreçlerinde evli bireylerin önceliklendirilmesi gerektiğini, evlenmemiş olanların ise devlet kadrolarına alınmaması yönünde dikkat çekici bir öneri ortaya koydu. Bu yaklaşımın ana gerekçesi olarak gençlerin evliliğe teşvik edilmesi, aile yapısının güçlendirilmesi ve Türkiye’nin nüfus dengesinin korunması gösterildi. Destici’ye göre toplumun en büyük gücü “sağlam aile yapısı ve güçlü nüfus.”
Bu çıkış, kamu istihdamında liyakat ilkesinin göz ardı edilip edilmeyeceği sorusunu da beraberinde getirdi. Eleştirmenlere göre bireyin medeni durumunu işe giriş için bir kriter haline getirmek hem hukuki hem de etik açıdan tartışmalı. Toplumun önemli bir kısmı, kamuda görev alma hakkının kişisel tercihlere bağlı olarak sınırlanmasını “ayrımcılık” olarak değerlendiriyor. Buna karşın destek verenler ise nüfus artışı ve aile kurumunun korunması adına güçlü adımlar atılması gerektiğini savunuyor.
Önerinin hayata geçmesi halinde, evlilik dışı hayat tercih eden veya ekonomik nedenlerle evliliği erteleyen gençlerin kamuda çalışma şansının engellenmesi gibi sonuçlar doğabileceği konuşuluyor. Ayrıca bu yaklaşımın kişisel yaşam üzerindeki baskıyı artırabileceğine dair endişeler de dile getiriliyor.
Siyasi ve toplumsal tartışmaların odağına yerleşen bu açıklamanın önümüzdeki dönemde nasıl karşılık bulacağı merak konusu. Kamu politikalarında böyle bir değişimin gündeme gelip gelmeyeceği ise zamanla netlik kazanacak.
