CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş, TBMM Genel Kurulu’nda Konya Ovası Projesi’nin bütçe teklifine ilişkin yaptığı konuşmada, bölgenin ve dolayısıyla Türkiye’nin geleceğine dair son derece kritik uyarılarda bulundu; Bektaş, özellikle su kaynaklarıyla ilgili çözüm üretilmemesi hâlinde yalnızca Konya’nın değil, ülkenin tarımsal üretim kapasitesi ve gıda güvenliği açısından ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalacağını, hatta bu tablo sürerse Türkiye’nin “aç kalma” riskiyle yüzleşebileceğini vurguladı.
Barış Bektaş konuşmasında, Konya Ovası’nın artık “toprak zengini ama su fakiri” bir bölge hâline geldiğini; yeraltı sularının hızla tükenmiş olduğunu, obruk sayısının dramatik biçimde arttığını ve bunun tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini doğrudan tehdit ettiğini dile getirdi. Bektaş’a göre mevcut çalışmalar, bölgenin su krizine kalıcı bir çözüm üretemiyor ve bu nedenle sulama tarımının yanı sıra Konya’nın içme suyu temini de alarm veriyor.
Milletvekili Bektaş özellikle su kaynaklarıyla ilgili çarpıcı rakamlara dikkat çekti: bölgede bulunan geniş tarım arazilerinin yalnızca küçük bir kısmı sulanabilir durumda kalırken, su bütçesinde ciddi açıklar oluştuğunu, yıllık yağış miktarının ise son 60 yılda yaklaşık yüzde 20 oranında azaldığını belirtti. Bu durumun sürdürülebilir bir su yönetimi stratejisi ve bilim temelli çözümler olmadıkça daha da kötüleşeceğini söyledi.
Bektaş’ın dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise içme suyuyla ilgili alarm durumuydu: Altınapa Barajı’nın kapasitesinin yalnızca çok küçük bir bölümünün suyla dolu olduğu, Bağbaşı Barajı gibi diğer barajlarda da benzer düşüşler yaşandığı, müstakbel içme suyu sıkıntısının kapıda olduğudur. Bu çerçevede Bektaş, KOP İdaresi’nin yalnızca kağıt üzerindeki projelerle yetinmemesi, bilimsel ve sürdürülebilir politikalar geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Konuşmasında hükümetin mevcut politikalarını da eleştiren Bektaş, bölgeye ayrılan bütçenin su problemini çözmek için yeterli olmadığını ileri sürdü ve KOP’un asli görevinin Konya Ovası’nı suyla buluşturmak olması gerektiğini ısrarla belirtti. Bektaş’ın bu uyarıları, yalnızca Konya’nın değil, tüm Türkiye’nin su politikaları ve tarımsal stratejileri açısından kapsamlı bir tartışma başlatma potansiyeli taşıyor.
Barış Bektaş’ın bu sözleri, suyun sürdürülebilir yönetimi ve tarımsal üretimin güvence altına alınması konusundaki endişeleri gözler önüne sererken, su krizine çözüm bulunamaması hâlinde Türkiye’nin gıda üretimi ve günlük yaşamsal su ihtiyacı açısından ciddi risklerle karşılaşabileceğini net bir şekilde ifade ediyor; bu uyarı, önümüzdeki dönemde kamuoyu ve politika yapıcılar tarafından tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.
