Çalışma hayatında köklü bir değişim olarak değerlendirilen 4 günlük mesai uygulaması Türkiye gündeminde sıcak bir tartışma konusu haline geldi. Uzun çalışma saatleri ve üretkenlik arasındaki dengeyi yeniden ele alan yeni öneriler, iş dünyası, sendikalar ve çalışanlar tarafından yoğun şekilde değerlendirilirken, böyle bir sistemin ülke genelinde uygulanabilirliği hakkında kamuoyunda farklı görüşler oluşuyor.
Öneriye göre standart haftalık çalışma süresi, 5 günden 4 güne indirilebilecek; böylece çalışanlara daha fazla dinlenme ve esneklik sağlanması hedefleniyor. Bu modelde toplam çalışma süresinin değiştirilip değiştirilmeyeceği ya da günlük çalışma saatlerinin buna göre yeniden düzenlenip düzenlenmeyeceği konusundaki detaylar ise görüşmelerin odak noktalarından biri olarak öne çıkıyor.
İşveren temsilcileri, 4 günlük mesai sisteminin çalışan motivasyonunu artırabileceğini, verimliliği yükseltebileceğini ve stres seviyelerini düşürebileceğini savunuyor. Özellikle teknoloji, finans ve yaratıcı sektörlerde pilot uygulamalarla elde edilen veriler, çalışanların daha kısa haftalarda daha odaklı ve etkili çalışabildiklerini gösteriyor. Buna karşılık mesai düzeninde köklü bir değişiklik yapılmasının üretim süreçleri, müşteri hizmetleri ve sektörler arası eşgüdüm üzerinde yaratacağı etkiler de tartışılıyor.
Sendikalar ve çalışan örgütleri ise önerinin, çalışma hakları, ücret politikaları ve sosyal güvenlik sistemleri üzerindeki etkilerini detaylı şekilde değerlendirmeye çağırıyor. Bazı kesimler, 4 günlük mesaiye geçilmesi durumunda ücretlerin düşmemesi, çalışan haklarının korunması ve iş güvencesinin sağlanması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, küçük ve orta ölçekli işletmelerin bu geçiş sürecine nasıl adapte olacağı da merak edilen bir diğer kritik konu olarak gündemde.
Uzmanlar, diğer ülkelerdeki pilot uygulamaların sonuçlarının yakından takip edildiğini belirterek, verimlilik ile çalışan memnuniyeti arasındaki ilişkinin bu tartışmada belirleyici olacağını söylüyor. 4 günlük mesai modelinin sadece belirli sektörlerde değil, geniş kapsamlı bir uygulama haline gelmesi için yasal düzenlemeler, ekonomik analizler ve toplumsal uzlaşı üzerinde durulması gerektiği ifade ediliyor.
Çalışma hayatında esnek ve yenilikçi sistemlerin tartışıldığı bu süreçte, 4 günlük mesainin olası avantajları ve riskleri kamuoyunda detaylı şekilde masaya yatırılıyor. Önümüzdeki dönemde yapılacak resmi açıklamalar ve kamu-özel sektör istişareleri, bu fikrin Türkiye’de hayata geçirilip geçirilmeyeceği konusunda netlik sağlayacak.



