Türkiye’de büyük bir değişim sürecine girildi. 11. Yargı Paketi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilip Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girdi. Bu değişiklikle birlikte, cezaevlerinden tahliyeler başladı. Yeni düzenlemeyle birlikte, cezaevlerinde bulunan binlerce hükümlü, belirlenen koşullar çerçevesinde serbest bırakılmaya başlandı.
Yargı paketinin yürürlüğe girmesiyle, cezaevlerindeki kapasite artışı ve cezaevlerinden tahliye edilenlerin sayısının oldukça fazla olduğu belirtiliyor. Yaklaşık olarak 50 bin kişi bu düzenlemeden faydalanarak serbest bırakılacak. Yeni düzenlemenin getirdiği en önemli değişikliklerden biri, infaz yasalarının yeniden yapılandırılması. Bunun sonucunda, cezaevlerinden serbest kalan kişiler, cezaevlerinde geçirdiği sürelerin ardından daha az ceza alacak ve denetimli serbestlik gibi uygulamalardan yararlanabilecekler.
Tahliyeler başladıktan sonra, cezaevlerinin önünde duygusal anlar yaşandı. Aileler, sevdiklerinin serbest bırakılmasını heyecanla beklerken, gözyaşları ve sevinç çığlıkları yükseldi. Bu duygusal anlar, hem tahliye edilenler hem de onları bekleyen aileler için unutulmaz bir anı oldu.
Yeni düzenleme, özellikle cezaevindeki aşırı kalabalığı azaltma amacını taşıyor. Ancak, bu reformdan bazı suçlular faydalanamayacak. Terör suçları, cinsel saldırılar ve örgütlü suçlar gibi ağır suçlar nedeniyle hüküm giymiş kişiler, bu yasal düzenlemeden yararlanamayacak ve cezaevinde kalmaya devam edecekler.
Tahliye edilen kişiler için, topluma yeniden entegrasyon sürecinde çeşitli rehabilitasyon ve eğitim programları uygulanacak. Bu sayede tahliye edilen hükümlülerin toplumla uyumlu bir şekilde yaşamaları sağlanacak. Ayrıca, denetimli serbestlik kapsamında cezalarını çekerken topluma katkı sağlamaları amaçlanıyor.
Sonuç olarak, 11. Yargı Paketi, cezaevlerindeki kalabalığı azaltmayı, hükümlülerin topluma kazandırılmasını sağlamayı ve daha adil bir ceza infaz sistemi kurmayı hedefliyor. Bu değişiklikler, Türkiye’nin adalet sistemi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.



