Ayşe Korucu ile 3 çocuğuna, eşinin vefatı üzerine bir dükkan ile 2 daire miras kaldı. Fakat anne Ayşe Korucu, çocukları Yeliz Akgün ve Cengiz Korucu’nun, dükkan ile daireleri üzerlerini geçirip, kendisi ile birlikte yaşadığı zihinsel engelli oğlu Deniz Korucu’yu (49) dolandırdığını öne sürdü.
Anne Korucu, 2 çocuğu hakkında avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na “nitelikli dolandırıcılık” cürmünden hata duyurusunda bulundu.
“İNSANIN EVLADI BU TÜRLÜ OLUR MU?”
Anne Ayşe Korucu, yaşananları şu sözlerle anlattı
* Yavrularım, ‘Sen uğraşma vekaletini bize ver, biz çabucak hallederiz’ deyip, beni notere götürdü. Mirası emaneten üzerlerine geçirdiler. Denizin boşanma davası vardı, sonuçlandı.
* Sonra miras hakkımızı geri istedik. Hepsinde gözüm yok bu yaştan sonra ancak Deniz için istiyorum. Zira onun bir konutu olsun, Darülaceze’ye verir, kendine baktırır. Onu emekli yaptırdım, maaş alıyor. Ben onun için yaşıyorum.
* Yeliz ve Cengize, ‘mirası tekrar bölüşelim’ dedim. ‘Sen para düşünüyorsun’ dediler. Ben bu yaştan sonra parayı ne yapayım? Onlar Deniz’imi düşünmeyince mecbur kaldım.
* Beşerinin evladı bu türlü olur mu? Dünya benim için onlar. Deniz’im beni çok dinler, daha beni bir gün kırmadı. Düştüğümde bana o bakar. Kızım Yeliz benden şu an oturduğu mesken için kira istiyor.
“KARDEŞLERİM BENİ İSTEMEDİ”
Deniz Korucu da “Kardeşlerim beni dolandırdı. Beni istemediler, kovdular. Ben hakkımı istiyorum. Annemin hakkını da benim hakkımı da yediler” diye konuştu.
AVUKAT: “ANNE VE OĞUL MİRAS DIŞI BIRAKILDI”
Ayşe Korucu’nun avukatı Neslihan Memişoğlu ise yaşananları şöyle anlattı;
* Eyüpsultanda merkezi pozisyonda iki daire ve bir dükkan sahibiler. Babalarından kalan miras. Deniz Beyin geçmişte, dava çekişmeli ve maddi manevi tazminat istemli boşanma davası oldu. Deniz, eşi ve eşinin ailesiyle problemler yaşadı.
* Bunları öne sürerek kardeşleri Yeliz ve Cengiz, Tapu Müdürlüğü’ne gidiyorlar, anne ve kardeşlerinin paylarını kendi üzerlerine alıyorlar. Şu an müvekkillerimin üzerine hiçbir şey kayıtlı değil. Kardeşler, işi oldu bittiye getiriyorlar.
* Denizin boşanma davası bitiyor ve çocuğunun velayetini alıyor. Anne Ayşe Korucu diyor ki; ‘Artık tapuları düzeltelim, bu gerçek bir satış değil, sizin üzerinizde emanet olan bir şey.’ Çocukları ise daima oyalıyor, ‘Hayır biz vermeyiz’ diyorlar.
* Daha sonra da annelerine, ‘Senin aklın gidip geliyor, Denizin hala zihinsel manisi var’ diye söylüyorlar. Biz de İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesine karşılıksız verilen taşınmazların tekrardan müvekkillerime iade edilmesi ve miras hissesinin iade edilmesi için tapu tescil iptal davası açtık. Mahkeme taşınmazlara önlem koydu.
“Biz evlat olarak gelip annelerinden özür dileyecekler, haklarını teslim edecekler diye beklerken bunlar avukat tutuyor” diyen avukat Memişoğlu, “Avukat bir karşılık dilekçesi veriyor. Diyor ki; ‘Biz bu malları sattık.’ Biz de dolandırıldığımızı anladık. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ‘nitelikli dolandırıcılık’ kabahatinden dilekçe verdim. Anne ve oğlu, miras dışı bırakılmıştır. Benim müvekkillerimin biri yaşlı, oburu zihinsel engelli. Anne ve oğlu her gün sabaha kadar ağlıyor. Annelerini öldürecekler kahırlarından. Bu genç de annesi ölünce ortada kalır. Denizin bir yavrusu var. Onu da yetimhaneye verirler, bu türlü bir tezgah kurmuşlar.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Yeliz Akgün ve Cengiz Korucu ise haklarındaki tüm savları reddettiklerini belirttiler. (DHA)