Antalya’da meydana gelen deprem sonrası yer bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bölgeye ilişkin dikkat çeken bir değerlendirme yaptı. Üşümezsoy, Akdeniz kuşağında yer alan Antalya’nın yalnızca lokal bir sarsıntıyla atlattığı düşünülse de aslında çok daha geniş bir deprem potansiyelinin bulunduğunu vurguladı. Bölgedeki fay hatlarının karmaşık yapısına işaret eden uzman, “Bu depremler büyük bir kırılmanın habercisi olabilir” diyerek uyarıda bulundu.
Üşümezsoy analizinde, Antalya çevresinde son dönemde art arda yaşanan sarsıntıların bölgedeki enerji birikimini gösterdiğini belirtti. Ege ve Akdeniz hattında birbirine bağlı çok sayıda fay bulunduğunu, bunların zaman zaman birbirini tetikleyebileceğini ifade etti. Özellikle deniz tabanı boyunca uzanan ve kırılmaya müsait bölgelerde küçük depremlerin sık görülmesinin, ileride daha büyük bir deprem ihtimalini artırabileceğini dile getirdi.
Uzmanlara göre Antalya sadece karadan değil, denizden gelebilecek tehlikeler açısından da risk altında. Bu nedenle kıyı bölgelerinde tsunami ihtimalinin tamamen göz ardı edilmemesi gerektiği, olası bir büyük depremde deniz tabanındaki hareketliliğin dalga oluşturabileceği belirtildi. Bu durumun yalnızca Antalya merkezini değil; Alanya, Kaş, Kemer gibi kıyı ilçeleri de etkileyebileceği ifade ediliyor.
Üşümezsoy, deprem riskinin azaltılması için atılması gereken adımları da sıraladı. İlk olarak bölgedeki yapı stoğunun süratle gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle eski binaların deprem yönetmeliğine uygun hale getirilmesinin hayati önem taşıdığını, turistik bölgelerdeki otel ve yüksek katlı yapıların da detaylı teknik incelemelerden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Bunun yanı sıra yerel yönetimlerin şehir planlamasında fay hatlarının geçtiği bölgeleri dikkate almasının ve yeni yapılaşmada bilimsel verilere göre hareket edilmesinin şart olduğunu dile getirdi.
Vatandaşlara yönelik bireysel uyarılarda da bulunan Üşümezsoy, her ailenin acil durum planı hazırlaması, deprem çantası bulundurması ve yaşam alanlarında güvenli noktaların belirlenmesi gerektiğini söyledi. Küçük depremlerle geçiştirilen süreçlerin, büyük bir tehlikenin habercisi olabileceğini hatırlatarak “Hazırlıklı olmak, paniklemekten çok daha akılcıdır” sözleriyle uyarılarını yineledi.
Antalya’daki son deprem, uzmanların uzun süredir dikkat çektiği Akdeniz fay hattının yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Üşümezsoy’un açıklamaları, bölgenin deprem gerçekliğiyle yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyarken; hem yerel yönetimlerin hem de vatandaşların bilinçli adımlar atması gerektiğini gözler önüne serdi.



