Ulaştırma ve altyapı yönetimi, Türkiye’deki havalimanlarında uçuş güvenliğini artırmak amacıyla kapsamlı bir teknoloji dönüşümünü başlattı. Yeni sistem ile hem kuş sürülerinin hem de izinsiz drone uçuşlarının oluşturduğu tehlikelerin önüne geçilmesi hedefleniyor. Özellikle kalkış ve iniş anlarında uçakların karşılaştığı kuş çarpması riskinin azaltılması ve son yıllarda artan drone tehditlerine karşı etkili müdahale oluşturulması, projenin temel odağını oluşturuyor.
Yeni dönemde devreye alınacak sistem, radar, termal kamera, optik algılama ve RF sensörlerinden gelen verileri birleştiren akıllı bir sensör füzyon teknolojisiyle çalışacak. Sistem, havalimanı çevresindeki kuş hareketlerini ve drone girişlerini anlık olarak tespit edebilecek, tehdit seviyesi yükseldiğinde otomatik ya da manuel müdahale mekanizmalarını devreye sokabilecek. Böylece uçuş güvenliğinde bugüne kadar mümkün olmayan bir hassasiyet sağlanmış olacak.
Proje kapsamında yalnızca tehdit tespiti değil, aktif önleme mekanizmaları da geliştiriliyor. Kuş sürülerini pistten uzaklaştırmak için yapay zekâ kontrollü yönlendirme drone’ları kullanılacak. Bu drone’lar, kuşlara zarar vermeden onları uçuş hattından güvenli alanlara yönlendirecek şekilde tasarlanıyor. Diğer yandan izinsiz FPV ve ticari drone’lara karşı yüksek manevra kabiliyetine sahip müdahale drone’ları devreye alınacak; bu platformlar gerekli durumlarda tehdit oluşturan drone’u etkisiz hale getirebilecek.
Sistem, 7 gün 24 saat kesintisiz çalışacak şekilde tasarlanmış olup havalimanı hava sahasında oluşan tüm hareketleri yapay zekâ destekli analizlerle sınıflandıracak. Bu sayede hem pilotlar hem de kule ekipleri, anlık tehdit durumlarını daha hızlı ve doğru biçimde değerlendirebilecek.
Türkiye’de uygulanacak bu yeni teknoloji, sivil havacılık güvenliğinde önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Hem çevresel tehditler hem de insan kaynaklı riskler üzerinde tam kontrol sağlayacak bu sistem, havalimanlarının uluslararası standartların da üzerine çıkmasına katkı sağlayacak.



