Uluslararası arenada tarihi bir gelişme yaşandı. Kanada, İngiltere, Avustralya ve Portekiz, yaptıkları açıklamalarla Filistin Devleti’ni resmen tanıdıklarını duyurdu. Bu karar, uzun süredir çözüme kavuşturulamayan Orta Doğu meselesinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor.
Kanada Başbakanı Mark Carney, yaptığı yazılı açıklamada ülkesinin 1947’den bu yana iki devletli çözümü desteklediğini ancak bu sürecin giderek tıkandığını belirtti. Carney, Gazze’deki insani krize ve Batı Şeria’daki yerleşim politikalarına dikkat çekerek, Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınmasının artık ertelenemez bir zorunluluk haline geldiğini vurguladı.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer da sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Filistin halkının kendi devletine sahip olma hakkını tanıyoruz. Bu adım, İsrail ile yan yana, barış ve güven içinde yaşamalarını sağlayacak iki devletli çözümün bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ise kararın yalnızca bir tanıma değil, aynı zamanda adil ve kalıcı barış için bir irade beyanı olduğunu söyledi. Portekiz hükümeti de dışişleri bakanlığı aracılığıyla yaptığı açıklamada, bu tanımanın ülkenin istikrar, barış ve uluslararası hukuk ilkelerine bağlılığının bir göstergesi olduğunu belirtti.
Filistin yönetimi ise dört ülkenin bu kararını memnuniyetle karşıladı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, “Bu adım, halkımızın özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine güç katacak” dedi.
Uzmanlara göre, bu tanıma kararları Orta Doğu’daki dengeleri değiştirebilir. Kararın, BM Genel Kurulu başta olmak üzere birçok uluslararası platformda Filistin lehine yeni diplomatik adımların önünü açması bekleniyor. Ancak gözler, bundan sonraki süreçte barış görüşmelerinin yeniden canlanıp canlanmayacağına çevrilmiş durumda.