MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İslam dünyasında artan güvenlik ve savunma endişelerine dikkat çekerek, Türkiye’nin önerdiği Kudüs Paktı’nın derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu. Bahçeli’ye göre, İslam ülkeleri artık daha sıkı işbirliği ile dış saldırılara karşı koymalı ve güvenlik konularında bağımsız bir duruş sergilemeli.
BAĞLAM VE ÖNE ÇIKAN VURGULAR
-
Bahçeli, özellikle İsrail’in saldırılarını örnek göstererek Batı dünyasının savunma sistemlerine benzer bir mekanizmanın İslam dünyası için büyük ihtiyaç hâline geldiğini söyledi.
-
“İslam ülkelerinin güvenliği hiçbir ulusun insafına bırakılmamalı” ifadesiyle, dış müdahalelere karşı kolektif savunma ihtiyacını vurguladı.
-
Ayrıca “ortak güvenlik mekanizması” önerisiyle, askeri, diplomatik ve stratejik koordinasyon sistemleri kurulması gerektiğini belirtti.
-
İsrail’e yönelik eleştirilerde bulunan Bahçeli, uluslararası kaynakları ve desteği kullanan aktörleri de bu pakta dahil ederek tepki mekanizması oluşturulması gerektiğini savundu.
ETKİ ALANI & TARTIŞMA NOKTALARI
-
Bu çağrı, İslam ülkeleri arasında savunma ve güvenlik işbirliği tartışmalarını yeniden canlandırabilir.
-
“Kudüs Paktı” benzeri öneriler, bağımsız hareket eden devletlerin egemenlik hassasiyetleriyle reaksiyon çekebilir.
-
Ayrıca, bazı ülkeler arasında farklı dış politika yaklaşımları ve uluslararası ittifaklar açısından fikir ayrılıkları öne çıkabilir.
-
Bahçeli’nin açıklamaları, özellikle Ortadoğu’daki çatışma dinamikleri, güvenlik meseleleri ve diplomatik dengeler açısından medya ve siyaset çevrelerinde geniş yankı buldu.
Bu söylem, Türkiye’nin hem bölgesel hem de İslam dünyasında savunma ve stratejik dayanışma yönünde vizyonunu vurgulayan bir adım olarak değerlendiriliyor. “Kudüs Paktı” önerisi, uygulanabilirliği, muhatap ülkelerle nasıl hayata geçirileceği ve diplomatik sonuçlarıyla önümüzdeki süreçte sıkça gündemde yer alacak.