1. Haberler
  2. İş Dünyasından
  3. Mükemmeliyetçilik Bir Erdem mi, Tuzak mı?

Mükemmeliyetçilik Bir Erdem mi, Tuzak mı?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Uzun süredir mükemmeliyetçiliğimi dönüştürmek için kendi üzerimde çalışıyor, farkındalığımı artırmaya gayret ediyorum. Buna rağmen, hâlâ mükemmeliyetçi kalıplarla hareket ettiğimi gözlemlediğimde, dönüşümün kolay ve hızlı olmadığını fark ediyorum. Bu yazının, ben dahil hepimize şifa olması dileğiyle…

Mükemmeliyetçiliği bazen bir meziyet gibi anlatırız. Hatta öyle ki, “çocuk da yaparım kariyer de”, “hem iyi yemek yaparım hem sporumu aksatmam”, “çocukların derslerini de takip ederim, seyahate de çıkarım” gibi düşüncelerle dolu bir yaşamı başarı sayarız.

Ben de bu bilinçaltı kalıplarla yıllarca yaşamış biriyim. Dışarıdan bakıldığında her şeyim kusursuz görünmeliydi. İşim yoğundu, yurt içi ve yurt dışı seyahatler yapıyordum. Eşim de sık sık seyahat ediyordu, dolayısıyla evin yükü büyük ölçüde bendeydi. Çocukların dersleriyle ilgileniyor, ailemle birebir zaman geçirmeye çalışıyor, evimi temiz ve düzenli tutuyordum. Ev işlerinde uzun yıllar yardımcı bile çalıştırmadım. Seyahate çıksam dahi evde taze yemekler, kurabiyeler eksik olmazdı. Bunları hazır almaz mutlaka kendim yapardım.

Aynı zamanda haftada üç gün spor salonuna gidiyor, dış görünüşüme ve kişisel bakımına da oldukça özen gösteriyordum. İş yerinde ise sadece kendi görevlerimde değil, diğer birimlerdeki işler konusunda da bilgili ve müdahil olmaya çalışırdım. Hatalara tahammül edemezdim. Her detayın kusursuz olmasını isterdim ve bununla gurur duyardım.

Uzun yıllar, aslında kronik mide rahatsızlıklarım ve geçmek bilmeyen boyun ve omuz ağrılarım hayat kalitemi düşürene kadar kadar mükemmeliyetçiliğin güçlü, takdir edilesi bir özellik olduğunu sanıyordum. Ama zamanla fark ettim ki, bu maskenin altında derin bir yetersizlik hissi yatıyor. Mükemmel işler yaparak, kusursuz görünerek, başkalarıyla kurduğumuz ilişkilerde “hatalı” olmamak uğruna çabalayarak aslında utancı, eleştiriyi, reddedilmeyi bastırmaya çalışıyoruz.

Mükemmeliyetçilik; sağlıklı bir şekilde elinden gelenin en iyisini yapmaktan farklıdır. Sağlıklı çabada kişi kendine odaklıdır, gelişmeyi amaçlar. Mükemmeliyetçi çaba ise dış odaklıdır: Onay, takdir ve kabul görmek için uğraşılır.

Bu döngüde kişi bir hedefi başardığında bile tam anlamıyla tatmin olmaz. “Ne var ki bunda, herkes yapabilir” der, hemen başka bir hedef koyar. Çünkü mükemmeliyetçilik, içsel olarak asla yeterli hissettirmez.

Kaygı, Tükenmişlik ve Fiziksel Yansımalar

Mükemmeliyetçiliğin görünmeyen faturaları vardır. Performans kaygısı artar, kişi sürekli stres altındadır. Bu durum zamanla migren, mide sorunları, fibromiyalji, hatta tükenmişlik sendromuna kadar giden ciddi fiziksel belirtilerle kendini gösterir.

Ben de mükemmel olmaya çalışırken aslında ne kadar yıprandığımı fark etmemiştim. Yoğunluğun içinde zaman zaman o kadar tükenirdim ki, uyuyabilmek için ağrı kesici almak zorunda kalırdım. Sinir sistemim zorlandığında, ses tonumu bile kontrol edemediğim zamanlar oluyordu.

Ve sonunda anladım: Mükemmeliyetçilik, eleştirilme korkusu, başarısızlık kaygısı ve yetersizlik hissini maskelemek için geliştirilmiş bir savunma mekanizmasıydı.

Mükemmeliyetçiliğin Belirtileri

Eğer siz de:

Hata yaptığınızda kendinize aşırı yükleniyorsanız, başarılarınız yerine hatalarınıza odaklanıyorsanız, sürekli “yeterince iyi değilim” düşüncesindeyseniz, her şeyi en iyi şekilde yapma zorunluluğu hissediyorsanız, mükemmel olma arzusuyla işleri yetiştiremiyorsanız, hiçbir şeyden tam anlamıyla tatmin olmuyorsanız mükemmeliyetçiliğin hayatınızı yönetiyor olma ihtimali yüksek.

Mükemmeliyetçilikten Çıkış İçin Yol Haritası

  1. Ne Getirdi, Ne Götürdü?: Bir kağıt alın. Mükemmeliyetçilik size neler kazandırdı, ama daha da önemlisi neler kaybettirdi? Kendinize dürüst olun.
  2. Korkunun Kaynağına İnin: Mükemmeliyetçiliğinizin altında hangi korkular var? Eleştirilme mi, reddedilme mi, sevilmeme mi? Bunlarla yüzleşmeden dönüşüm gerçekleşmez.
  3. Bile Bile Hata Yapın: Hata yapmak dünyanın sonu değil. Küçük riskler alın, bazen yanlış yapmayı göze alın. Hayatın yine devam ettiğini göreceksiniz.
  4. “Ya Hep Ya Hiç” Tuzağını Fark Edin: Mükemmeliyetçilerin en sık düştüğü düşünce tuzaklarından biri budur. Unutmayın: Bazen başarısız olmanız, her zaman başarısız olduğunuz anlamına gelmez.

Mükemmeliyetçilik, dışarıdan başarı gibi görünse de içten içe bir tükenişe yol açar. Hayat sürekli performans göstermek zorunda olduğumuz bir yarış değildir. Kendimize insani bir pay bırakmadığımız sürece, hayatın tadını çıkaramayız.

Unutmayın ki; Mükemmeliyetçi insanlar, çoğu zaman hayatı ıskalar. Hayatı kaçırmamak için

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Mükemmeliyetçilik Bir Erdem mi, Tuzak mı?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

DAHA NET YOK ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin