İsrail’de hükümet karşıtı protestolar, ülke tarihinin en kitlesel eylemlerinden birine dönüştü. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Gazze’yi işgal planı ve esir takası anlaşmasını imzalamayı reddetmesi, milyonları sokaklara döktü.
Tel Aviv başta olmak üzere pek çok şehirde düzenlenen protestolarda yalnızca “Rehineler Meydanı” çevresinde 150 binden fazla kişi toplandı. Savidor Tren İstasyonu’ndan 70 bin gösterici yürüyerek meydana katıldı. Ülke genelinde ise protesto ve grevlere 1 milyondan fazla vatandaşın iştirak ettiği açıklandı.
Esir ailelerinin çağrısıyla düzenlenen genel grev; üniversiteler, 75 yerel yönetim, sendikalar ve muhalefet partilerince desteklendi. Grev kapsamında yüzlerce özel kurum ve belediye kapılarını kapattı, tren seferleri durma noktasına gelirken şehir içi ulaşımda büyük aksaklıklar yaşandı.
Göstericiler, “Hükümetin rehineleri kurban etmesine izin vermeyeceğiz” yazılı pankartlar taşıdı ve “ateşkes pahasına bile olsa” esirlerin serbest bırakılmasını sağlayacak takas anlaşması çağrısında bulundu.
Esir aileleri ve muhalefet, Netanyahu’yu iktidarda kalma uğruna Hamas ile yapılan görüşmeleri sabote etmekle suçluyor. Hamas ise defalarca, “İsrail ordusu Gazze’den çekildiğinde ve Filistinli esirler serbest bırakıldığında, İsrailli esirleri toplu halde bırakmaya hazır” olduğunu açıkladı.
Tel Aviv yönetimi, Gazze’de 20’si hayatta olmak üzere 50 İsrailli esirin bulunduğunu tahmin ediyor. Buna karşılık insan hakları raporları, İsrail hapishanelerinde 10 bini aşkın Filistinlinin ağır koşullarda tutulduğunu ve yüzlercesinin yaşamını yitirdiğini ortaya koyuyor.
7 Ekim 2023’ten bu yana süren İsrail saldırılarında, Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre 61 bin 944 Filistinli öldü, 155 bin 886 kişi yaralandı. Ayrıca 9 binden fazla kişi kayıp, yüz binlerce kişi ise yerinden edilmiş durumda. Kıtlık nedeniyle 251 kişi (108’i çocuk) hayatını kaybetti.
