Paris Anlaşması’yla Yeşil Mutabakat’a uyum için birçok sektörde köklü değişim olacak

 Paris Anlaşması’yla Yeşil Mutabakat’a uyum için birçok sektörde köklü değişim olacak

Türkiye, Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde taahhüt ettiği konulardan biri olan Paris İklim Anlaşması’nı TBMM’de yasalaştırdı.

Türkiye’nin anlaşmayı kabulü, sanayiden ticarete birçok sektörde köklü bir değişimi gerektiriyor.

İçerik Sayfası Reklam Alanı
 

“YEŞİL MUTABAKAT’A UYUM” TOPLANTISI

Bu amaçla, dijital ortamda düzenlenen “Yeşil Mutabakat’a Uyum: Dönüşümün Neresindeyiz?” başlıklı toplantı, kamu ve özel sektör temsilcileriyle uzmanları bir araya getirdi.

“2030’A KADAR EMİSYONLAR YÜZDE 55 AZALTILMALI”

Toplantıda konuşan Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut, Paris Anlaşması’nın TBMM’de onaylanmasını son derece çok sevindirici bir gelişme olarak belirterek, “Önümüzdeki birkaç yıl çok kritik, 2030’a kadar emisyonları yüzde 55 azaltmak istiyorsak bugün harekete geçmemiz gerekiyor. AB’nin açıkladığı 55’e Uyum paketi, Avrupa’nın üzerinde çalıştığı kilit öneme sahip bir paket.” diye konuştu.

AB’DE KARBON SALINIMI FİYATLANDIRILACAK

AB’de karbon salımının fiyatlandırılacağını, karbon salımının azaltılması için teşvikler sağlanacağını ifade eden Meyer-Landrut, dünya çapında iyi bir karbon sistemi kurulmasının amaçlandığını anlattı.

Meyer-Landrut, sınırda karbon düzenlemesi için enerji tüketimi ve karbon salımı yüksek sektörlerin seçildiğini söyledi.

FİYATLAMA NASIL OLACAK

Karbon salımının Türkiye’de fiyatlanması durumunda Avrupa’da karbon vergisi ödenmesine gerek kalmayacağını kaydeden Meyer-Landrut, karbon fiyatlaması Türkiye’de Avrupa’ya kıyasla düşükse sınırda karbon düzenlemesinin gündeme geleceğini aktardı.

İSO BAŞKANI BAHÇIVAN: “DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR YOLDAYIZ”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamasıyla uluslararası alanda benimsenen yol haritasına katkıda bulunacağını dile getirerek, “Artık dönüşü olmayan bir yola girdiğimizi görüyoruz. Biz de sanayiciler olarak kendi işlerimiz kadar insanlık üzerindeki sorumluluklarımız çerçevesinde sürdürülebilirlik konusunda öncü bir rol oynamayı hedefliyoruz. Güçlü ihracat yapısı olan bir sanayimiz var, özellikle AB’den gelen rüzgar bizim sanayicimizi de sürdürülebilirlik temalı bir üretim anlayışına dönüştürmede önemli bir rol oynuyor.” ifadesini kullandı.

DİJİTAL DÖNÜŞÜM STRATEJİSİ YAYINLANACAK

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanı Safa Uslu, Türkiye’nin Yeşil Mutabakat’ı tam olarak uygulayabilmesi için uluslararası iş birliğini güçlendirmek istediğini ve gelecek dönemde dijital dönüşüm strateji belgesini yayımlayacağını belirtti.

“YEŞİL MUTABAKAT, TÜRKİYE İÇİN BİR FIRSAT”

Yeşil Mutabakat’ın zorluklarına rağmen Türkiye için bir fırsat olduğunu belirten Uslu, yeşil dönüşümde enerji verimliliği, kojenerasyon, yenilenebilir enerji ve enerji tasarrufunun önemli rol oynayacağını vurguladı.

“ÖNLEMLERİN ZAMANLAMASI ÇOK ÖNEMLİ”

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Kurucu Direktörü Güven Sak ise alınacak önlemlerin zamanlamasının çok önemli olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye’nin sınırda karbon düzenlemesine uyumu açısından emisyon ticaret sistemini bir an önce ve nasıl tasarlayacağımız çok önemli olacak. Bundan sonra adil geçişin nasıl olacağını tartışmamız, tüm paydaşları tartışma sürecine katmamız, emisyonları nasıl azaltabileceğimize dair bir plan hazırlamamız gerekiyor.” dedi.

“BATIDA BİRİKMİŞ TASARRUFLAR, TÜRKİYE’YE AKTARILMALI”

Bu dönüşümün sermaye yoğunluklu bir dönüşüm olacağının altını çizen Sak şunları kaydetti:

“Yabancı sermaye dahil finansmanın nasıl sağlanacağı konusu üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Küresel ölçekte bir finansman mekanizmasına ihtiyaç var. Batı’da negatif faizli birikmiş olan çok miktardaki tasarrufun, Türkiye gibi ülkelere nasıl aktarılabileceği üzerinde düşünmek gerek.”

PARİS İKLİM ANLAŞMASI’NIN İÇERİĞİ

Paris İklim Anlaşması’nın önemi, dünyanın ilk kapsamlı iklim anlaşması olması. Anlaşma sera gazı salınımının azaltılmasını planlıyor. Amaç basit görünse bile; iklim için ilk kez 197 ülke uzlaşma sağladı. Anlaşmanın kriterleri, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin verileriyle belirlendi. Anlaşma küresel sıcaklık artışını “sanayi öncesi” döneme kıyasla 1,5 derece düşürmeyi amaçlıyor. Anlaşmayı imzalayan ülkelerin karbon salınımını kesme performansı da 5 yılda bir değerlendirilecek. Zengin ülkelerin daha yoksul ülkeleri “iklim finansı” sağlaması da hedeflerden biri. Bununla yoksul ülkelerin, yenilenebilir enerjiye geçişleri sağlamak isteniyor. Çünkü küresel ısınmayı tetikleyen en büyük faktörlerden biri fosil yakıtların tüketilmesi.

İklim müzakerelerinde ülkelerin finansal yükümlülüklerini belirlemek için gelişmiş ve gelişen ülke sınıflandırılması yapıldı. Türkiye’nin anlaşmada taraf olmasını geciktiren faktörlerden biri de bu oldu. Zira Türkiye gelişmiş ülkeler sınıfında yer aldı. Ancak taahütleri gerçekleştirmek, finansal destek olmadan oldukça zor. Anlaşma 4 Kasım 2016’da yürürlüğe girdi. Türkiye de anlaşmayı, 22 Nisan 2016’da New York’ta düzenlenen törende imzaladı. Ancak anlaşmayı imzalamakla taraf olmak arasında fark var. Anlaşmayı imzalayan ülkelerin taraf olabilmesi için parlamento onayı gerekiyor. Ancak parlamento onayından sonra taraf olunabiliyor.

ANLAŞMANIN MADDELERİ

  • Küresel sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2 derecenin altında kalmasını sağlaması,
  • Sera gazı salınımının küresel seviyede azalma eğilimine geçirilmesi,
  • Anlaşma yürürlüğe girdikten itibaren bilimin elverdiği her türlü olanağını kullanarak sera gazı salınımını azaltacak her türlü önlemin kısa sürede devreye alınması,
  • Bilinmesi gerekilen bir şey de anlaşmayı imzalayan devletlerin geri çekilmeleri durumunda bir cezaya çarptırılmıyor olmaları olarak belirtilmiştir.

Yorum Yap