MERT İNAN İstanbul – Türkiye’de yangın felaketine ilişkin başlayan tartışmalar devam ederken, felaketin oluş sebebine ilişkin farklı iddialar da gündeme getirilmeye devam ediyor. Orman konusunda en önemli uzmanlardan biri kabul edilen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, adeta ‘bilgi kirliliği yangını’ da yaşandığı uyarısında bulundu.
“Bir ormanda yangın çıkması için mutlaka insan hata veya ihmalinden kaynaklı kıvılcım gerekir” diyen Prof. Dr. Tolunay, şu görüşleri dile getirdi:
“Türkiye’deki yangınların yüzde 89’u insan kaynaklı hata veya ihmallerden, yüzde 11 ise yıldırım düşmesinden kaynaklanıyor. Elimizdeki resmi istatistiklere göre bir yılda meydana gelen ortalama 3 bin yangının ancak 5-6 tanesi terör saldırısından çıkıyor. Şayet bir ormana yıldırım düşmemişse, yangın mutlaka insan hata, ihmal veya kasıtlı davranışı nedeniyle çıkar. Kaldı ki, yüksek gerilim hatlarından kaynaklı kıvılcım ve yangınlar da, insan hatası dediğimiz yüzde 89’luk dilimin içindedir. Yıllardır uyarıyoruz; çobanımızdan, yönetim kadrosuna kadar tüm toplum kesimleri ve yönetici kadroların hataları söz konusu. Yangın tertibatını almayan yönetici, ormanda mangal veya çay keyfi için ateş yakan çoban, ağaçları bilinçsizce kesen köylüler, yatırım bahanesiyle orman talanına girişen iş insanları ekosisteme zarar verdi. Yangını çıkartan da, yangını söndürecek önlemi almayan bizim toplumumuzun fertleri” dedi.
‘200 derece olması gerek’
Ortada dolaşan yanlış bilgi ve iddialara da değinen Prof. Dr. Tolunay, uyarılarını şöyle sıraladı:
“Sahadaki meslektaşlarımızla görüşüyorum. Yangının birçok yerde yerleşim yerlerine sıçraması nedeniyle, ekipler ağırlıklı olarak yerleşim yerlerinde söndürme faaliyetlerine giriştiğini, bu nedenle ormanlara yeterli ve zamanında müdahale yapılamadığını belirttiler. Vatandaşların büyük kısmı 45 dereceyi aşan sıcaklık değerleri nedeniyle ormandaki çalı, çırpının alev aldığını ve rüzgar etkisiyle yayıldığını düşünüyor. Bunun olması için hava sıcaklığının 200 dereceye çıkması gerekir. Birçok kişi sarp tepelere bakıp yangının nasıl çıktığını anlamaya çalışıyor. Türkiye’de insanın olmadığı ve girmediği ormanlık alan söz konusu değil. Her yerde insan kaynaklı yanlış, kirlilik, ihmal söz konusu.”
‘Bilgi kirliliği var’
“İstatistiklere göre sabotaj kaynaklı orman yangınlarının oranı yüzde bir bile değil. Son yangınların sabotaj olup olmadığını aydınlatacak olan güvenlik birimleri veya ilgili kurumlar. Şimdiye kadar hükümet ve yetkililer tarafından terör saldırısı olduğu yönünde bir açıklama yapılmadığını belirtmek isterim. Ortada birçok kirli bilgi dolaşıyor. Terör örgütleri kendi reklamını yapmak için de yangınları üstlenebilir.”
‘Bayramdan önce uyarı yapmıştık’
“Yunanistan’da son iki günde 58 yangın çıkarken, İtalya ve Portekiz’de de benzer tablolar oluştu. İklim değişikliğinin yangınlara etkisi tartışılıyor. Kurban Bayramı’ndan önce yangın uyarısı yapmıştık. Ege ve Akdeniz bölgesinde aşırı sıcak hava dalgası oluşmuş durumda. İnsanlar yangınların neden şimdi çıktığını, Haziran veya Temmuz’un ilk yarısında yangın görülmediğinden hareketle bazı gerçekleri kabul etmek istemiyorlar. Öncelikle Haziran ve Temmuz’un ilk yarısındaki sıcaklık değerleri ile bugünkü değerler arasında 10 dereceden fazla fark var. Üstelik bitki örtüsü daha yeşil, yapraklar ise henüz tam kurumamış vaziyetteydi. Temmuz’un başından bugüne kadar neredeyse bir aydan fazla süre hiç yağmur düşmeyen yerlerde son 10 günlük süreçte otsular kuruyup tutuşmaya hazır hale geldi.”
“Bir diğer sorun da enerji nakil hatlarının artması. Bu artış yangınların artışına da neden oluyor. Elektrik nakil hatları birbirine temas ederek kıvılcım çıkartabiliyor. Orman yamaçlarından geçirilen hatları görüyoruz. Şu an Artvin ormanlarındayım. Dün akşam araziden gelirken önümdeki araç izmariti camdan attı. Allah’tan Artvin’deyiz. Bu davranışı Antalya’da, Marmaris’te yaptığında yangın çıkıyor.”
‘Sıcaklık harladı’
“Ormanlara girişler valilikler kararıyla yasaklansa da, sorun denetimler eksik, yetersiz. Yaşadığımız felaket nedeniyle Ağustos ayının sonuna kadar tüm ormanlar gerekirse çobanlardan, orman köylüsüne kadar insan girişine kapatılarak çok sıkı şekilde denetlenmeli. Ormanları bir süre terk etmemiz şart. Bunu yapmadan yangınların önüne geçemeyiz. Hafta sonu, emin olun, birçok yerde mangal yapan insanlar göreceğiz. İğneyi de çuvaldızı da kendimize batıracağız. Bu gerçeği kabul etmediğimiz sürece olayın özünü kaçırırız. Pandemi nedeniyle özelikle mesire ve ormanlar daha fazla kullanılır hale geldi. Mangaldan tutun, cam kırıkları, plastik yanıcı atıklara kadar her yeri kirlilik ürettik. Geçen yıl ülke genelinde 3 bin 400 yangın çıktı. Kış aylarında hiç yangın olmadığından, yaz döneminde günde ortalama 50 yangın zaten görülüyordu. Artan sıcaklık değerleri adeta ‘harlamış’ oldu.”