Doğu Karadeniz’deki çay toplamaya koronavirüs nedeniyle yabancı işçiler dahil olamadı.
Hasatlarını kendi yapan aileler sayesinde, her yıl yurt dışına giden yaklaşık 100 milyon dolar bölgede kalmış oldu.
HASAT DÖNEMİ SÜRÜYOR
Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun’da 830 bin dekar alanda 1 milyon ailenin yaptığı yaş çay üretiminde üçüncü sürgün hasat dönemi sürüyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında Gürcistan ve Azerbaycan uyruklu 40 bin işçi, Türkiye’ye giriş yapamayınca üreticiler, çay bahçelerine döndü.
Hasada sadece Türkiye’de ikamet izni bulunan az sayıdaki Afrikalı ve Afgan işçi dahil oldu. Çay hasadını ailece yapan üreticiler, böylece her yıl yurt dışına giden yaklaşık 100 milyon doların bölgede kalmasını sağladı.
”YABANCI İŞÇİYE MEYLEDİLMEDİ”
Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan, yaklaşık 2 milyon insanın direkt ya da dolaylı geçimini sağladığını çay hasadının iki yıldır pandeminin gölgesi altında sürdürüldüğünü söyledi. Yabancı işçilerin bölgeye gelemediğini belirten Erdoğan “Bu nedenle üreticiler, tarlaya girerek yabancı işçilere meyil etmeden yaklaşık 100 milyon doların kendi ceplerinde, ülkesinde kalmasını sağladı. Bu yıl geldiğimiz noktada biraz daha Gürcü ve Azerilerin dışında Afrika tarafından gelen az sayıda işçiler oldu. Tüm bunlara baktığımızda vatandaşımız ve bölgenin ekonomisi, sanayisi açısından güzel bir sezon oldu” dedi.
‘’ÇAY İHRACI İÇİN DESTEK BEKLİYORUZ’’
Şu ana kadar 1 milyon tonun üzerinde yaş çay hasadı gerçekleştirildiğini söyleyen Erdoğan, “Üçüncü sürgünde de 300-350 bin ton çay hasadı yapılması bekleniyor. Bununla beraber Türkiye’nin ihtiyacı olan kuru çayı hatta fazlasıyla üretmiş olacağız. Belki bu şekilde de gözümüzü yurt dışına dikmiş olacağız. Türk çayını yurt dışındaki insanlarla tanıştırmak anlamında da bize bir yol haritası olacaktır. Bunun için devletimizden de çayın yurt dışına ihracatı için destek beklemekteyiz” diye konuştu.
”BÖLGE ÇAYSIZ AYAKTA DURAMAZ”
Türkiye’de çayın ekonomik hacminin yaklaşık 6 milyar liranın üzerinde olduğunu ifade eden Erdoğan, “Bölgede 200 bin müstahsil olarak değerlendirdiğimiz zaman yaklaşık 1 milyon insanın cebine ekmek olarak giriyor. Bu insanların bölgede kalıp tarla bakımlarını yapmasını, gübresini atmasını sağlıyor.
Bölgedeki bu yapının hem popülasyon hem de sosyal yapı olarak bölgede kalmasını sağlıyor. Kişi başına yaklaşık 7 bin TL gibi bir rakam çaydan gelmektedir. Bu çayın fabrikada işleyeni, taşıyanı, tarlada bakımını yapan insanları da var. Bu şekilde baktığımız zaman hacim daha da büyüyor. Giresun’dan Artvin’e, bölge çay olmadan ayakta duramaz.
Bölgede yaşayan yaklaşık 1,5 milyon insan çay olmadan yaşayamaz. Özellikle Rize’nin ekonomisinin yüzde 75’i çaya bağlı. Çay olmazsa Rize’de hayat olmaz” ifadelerini kullandı.
‘‘ÜRETİCİ ÇAYINA SAHİP ÇIKTI’’
Üretici Bayram Dinç “Bu yılda geçen yılki gibi üreticilerimiz çay bahçelerine girerek çaylarını kendileri topladı. Bu yıl çay toplama süresi 30-35 güne yayıldı, üreticiler rahat rahat çaylarını hasat etti. Geçen yıl yabancı işçilerin gelememesiyle çayını sahiplenen üreticiler, bu yıl da yine kendileri çay topladı. İşçilik ücreti bu yıl 250-300 TL. Bu senede bu para yabancı işçiye gitmedi. Bu bölgenin insanlarıyla işçilik problemi çözüldü. İşçilikle ilgili büyük bir para yurt dışına çıkmadı, ülkemizde kaldı” dedi.
Şaban Dinç ise “İşçi olmayınca yaşlısı, genci herkes çay bahçelerine girdi. Bu yılda üreticilerin büyük bir çoğunluğu kendi çayını kendi topladı. Çevre illerden, komşuların işçi bulanlar çayını toplattı. Yine yabancı işçiye ihtiyaç duyulmadı. Çay zor bir tarım. Fedakarca bu yılda sezonu bitiriyoruz” diye konuştu.