Yer bilimci Şener Üşümezsoy, uzun süredir kamuoyunda tartışılan “büyük İstanbul depremi” senaryosuna ilişkin dikkat çeken yeni bir değerlendirme yaptı. Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde aktif olduğu iddia edilen fay hatlarının büyük bölümünün geçmiş depremlerle kırıldığını, bu nedenle bölgede “yıkıcı büyüklükte bir deprem” beklemenin bilimsel olarak doğru olmadığını savundu.
Üşümezsoy’un açıklamasına göre, yıllardır en büyük risk bölgesi olarak gösterilen Adalar Fayı artık aktif bir fay değil. Bu hattın “ölü fay” niteliği taşıdığını belirten uzman, söz konusu segmentte deprem üretecek enerji birikiminin bulunmadığını söyledi. Ayrıca Silivri–Büyükçekmece arasında daha önce stres biriktirdiği düşünülen hattın da geçmiş kırılmalarla enerjisini boşalttığını ifade ederek bu segmentin yeniden büyük bir deprem üretmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.
Yer bilimciye göre, Marmara Denizi’ndeki ana fay hatlarının çoğu 1894, 1912 gibi büyük depremlerle kırıldı ve bu nedenle günümüzde sistem büyük ölçüde stabil hale geldi. Üşümezsoy, “Marmara’da deprem olacak diye sürekli panik yaratmanın bilimsel bir temeli yok” diyerek, büyük deprem beklentisinin abartıldığını vurguladı.
Bununla birlikte, uzman açıklamasında deprem tehlikesinin tamamen ortadan kalktığı anlamının çıkarılmaması gerektiğini belirterek, her bölgede olduğu gibi Marmara’da da küçük ve orta ölçekli sarsıntıların olabileceğini, yapı güvenliği ve hazırlık çalışmalarının önemini koruduğunu söyledi.
Üşümezsoy’un değerlendirmesi kamuoyunda yeni bir tartışma yarattı. Bir kesim açıklamayı rahatlatıcı bulurken, bazıları farklı bilim insanlarının büyük deprem uyarılarının hâlâ geçerli olduğunu savunuyor. Ancak yapılan açıklama, İstanbul için beklenen büyük deprem senaryosunun yeniden tartışılmasına yol açmış durumda.



