Afganistan’da yaklaşık son 30 yıldır ülke tarihine damgasını vuran Taliban, yeniden hükümete gelirken, Anadolu Ajansı (AA) ekibi, kurucu lider Molla Ömer’in evinin bulunduğu yere ve o günleri yaşayan isimlere ulaştı.
HALEN 300 AİLE YAŞIYOR
Taliban’ın ortaya çıktığı Sangisar köyü, ülkenin güneyindeki Kandahar vilayetinin merkezine 75 kilometre uzaklıktaki Jirey ilçesinde bulunuyor.
Yol boyunca çok sayıda kontrol noktasından geçilerek varılan köyde halen yaklaşık 300 aile yaşıyor.
TALİBAN’IN KURULDUĞU MEDRESE BURADA
Sangisar köyünde, bazılarından geriye kalıntılar da kalmış olsa Taliban için 4 önemli yapı mevcut.
Bunlar, Taliban’ın kurucusu Molla Ömer’in evi ve imamlık yaptığı cami, Taliban’ın ilk kurulduğu medrese ve önde gelen liderlerden Molla Abdulgani Birader’in doğup büyüdüğü evden oluşuyor.
Birbirine bitişik konumdaki yapıların bulunduğu köyde, Molla Ömer hem imamlık hem de medresede hocalık yapmıştı.
BİN LADİN’I TESLİM ETMEYİNCE EVİ 3 KEZ BOMBALANDI
AA ekibinin konuştuğu köylüler, 11 Eylül saldırılarının ardından Usame Bin Ladin’i teslim etmeyen Molla Ömer’in evinin, ABD uçakları tarafından 3 ayrı hava saldırısında yerle bir edildiğini anlattı.
Arazisindeki enkazı kaldırılan evden geriye kalan tek şey ise bahçenin dış duvar kalıntıları oldu.
Cami bitişiğinde ise mevcut Taliban hükümetinin “Başbakan Yardımcısı Vekili” Molla Abdulgani Birader’in doğup büyüdüğü ev yer alıyor.
MOLLA BİRADER, MOLLA ÖMER’İN DAMADI
Birader’in evinde şu an, Molla Ömer’in imamlık yaptığı caminin imamı ve ailesi yaşıyor.
Köylülerin aktardığına göre, Molla Ömer, çok samimi olduğu Birader’e, henüz Taliban kurulmadan önce, kardeş anlamına gelen “Birader” lakabını verdi.
Molla Birader, aynı zamanda Molla Ömer’in damadı olarak biliniyor.
Taliban mensupları, Molla Ömer’in hatırasına saygı olarak halen evin arazisi ve çevresinde nöbet tutuyor.
Çatışma ve bombardıman dönemlerini hatırlayan köylüler, burada çok sayıda Taliban mensubunun ve sivilin öldüğünü söylüyor.
ARKADAŞLARI, TALİBAN’IN NASIL ÇIKTIĞINI ANLATTI
Molla Ömer’in halen hayatta olan az sayıdaki arkadaşı, Taliban’ın ortaya çıktığı süreci anlattı.
Köy sakini Muhammed Haşim Haşimi, Sovyet işgali günlerinde Molla Ömer ile tanıştığını söyledi. Haşimi, bir süre sonra köyde imamlık yapmaya başladığını ve medresede Taliban mensuplarına din eğitimi verdiğini aktardı.
Haşimi, Sovyetlerin buradaki medreseye düzenlediği bir hava saldırısında ise Molla Ömer’in tek gözünü kaybettiğini anımsattı.
“MOLLA ÖMER, GERÇEK BİR SAVAŞÇIYDI”
Taliban’ın kurulması için yapılan toplantıya 20’den fazla din alimi ve medrese talebesinin katıldığını anlatan Haşimi, “Taliban ilk kurulduğu zamanda sadece 3 ağır silah bulunuyordu. İlk kez Meyvend ilçesinin Havzi-Medet bölgesinde, bir okulu üs olarak kullanan silahlı gruba karşı düzenlenen saldırıda ben de vardım. Molla Ömer gerçek bir savaşçıydı.” dedi.
Muhammed Haşim Haşimi, Molla Ömer ile geçirdiği günleri yad ettiğini ve özlediğini dile getirdi.
SOVYETLER’E KARŞI BİRLİKTE SAVAŞTILAR
Tolukan köyünde bir medresede din dersleri vermeye devam eden Mevlevi Muhammed Şah Ahund da Molla Ömer’in en yakınlarından biri.
Şah Ahund, Taliban’ın kuruluşunda kendisinin de payı olduğunu belirterek, süreci detaylı bir şekilde anlattı.
O dönemler Sovyetlere karşı kendisinin, Molla Ömer’in ve de diğer cami imamlarının ayrı ayrı cephelerde savaşan gruplarının olduğunu belirten Şah Ahund, bir süre sonra birleştiklerini ve beraber savaşma kararı aldıklarını söyledi.
Uzun ve ağır hasarlı çatışmaların ardından Sovyetlerin buradan çekildiğini belirten Şah Ahund, bir süre sonra bölgedeki “mücahit grupların” paylaşım anlaşmazlığına düştüğünü kaydetti.
MÜCAHİTLER ARASINDA ANLAŞMAZLIK ÇIKINCA TALİBAN KURULDU
“Mücahitlerin” sekiz gruba bölündüğünü ve kendilerine ait bölgeleri kontrol altına aldıklarını aktaran Şah Ahund, zamanla söz konusu grupların, halk üzerinde baskıyı artırdığını anımsatarak, Taliban’ın kuruluş sürecini şu şekilde anlattı:
“Mevlevi Abdul Samad adında bir din alimi benim yanıma gelerek yapılan zulüm karşısında bir şeyler yapılmalı dedi. Böylece ben, Mevlevi Abdul Samad, Mevlevi Abdul Rahman ve iki diğer Mevlevi ile birlikte Molla Ömer’in medresesine bir cuma günü gittik. Kendisine olup bitenleri anlattık ve bir grup kuralım diye danıştık.”
Bu görüşmeden sonra Molla Ömer’in teklife sıcak bakmadığını aktaran Şah Ahund, kendisinin yerel silahlı grupların halka zulmetmesi nedeniyle yaptığı güçlü itirazı sonucu Molla Ömer’in ikna olduğunu söyledi.
Taliban’ın kurulması üzerine fikir birliğinin sağlanmasının ardından örgütlenme çalışmalarının başlatıldığını dile getiren Şah Ahund, “Molla Ömer bizden, önce savaşacak kişiler ve silahların bulunmasını istedi. Biz de görüşmeden bir gün sonra 4 köy halkıyla böyle bir düşüncemizin olduğunu paylaştık. Onlar da bize destek vereceklerini vaat ettiler.” dedi.
Şah Ahund’a göre, söz konusu 4 kişi, kendisi, Molla Ömer, Mevlevi Abdul Samad ve Mevlevi Abdul Rahman.
“İLK SALDIRIDAN SONRA PAKİSTAN’DAKİ AFGAN ÖĞRENCİLER DE BİZE KATILDI”
Mevlevi Muhammed Şah Ahund, silah temin edildikten sonra yapılan ilk saldırıya ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“İlk saldırıyı Kandahar’ın Meyvend ilçesinde bir okulu askeri karakol olarak kullanan bir gruba karşı 100 kişi ile gerçekleştirdik ve orayı kontrol altına aldık. Bu saldırının ardından bizim adımız duyulmaya başladı ve hatta Pakistan’da eğitim gören Afgan öğrenciler de bize desteğe geldiler. Böylece sayımız kısa süre içinde yaklaşık 500 oldu.”
“3 KARDEŞİM, ONUNLAR TALİBAN SAFLARINDA SAVAŞTI”
Şah Ahund, çatışmalardan elde edilen başarılardan sonra Taliban’ın hızla büyüdüğünü ve zamanla Kandahar’ı kontrolü altına aldığını belirterek, kendisinin de medresede ders vermeye döndüğünü söyledi.
Mevlevi Muhammed Şah Ahund, “Ben medresede olsam da Molla Ömer ile sürekli irtibat halindeydim. ABD’nin Afganistan’ı işgal etmesiyle bir daha da onu yakından göremedim. Ancak 3 kardeşim Molla Ömer ölene kadar onunla birlikte Taliban saflarında savaştı.” diye konuştu.