Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılına ilişkin yıl sonu enflasyon tahminini %31–33 aralığında açıkladı. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, düzenlenen Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı.
Karahan, son dönemde küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş, döviz kuru oynaklığı ve iç talepteki güçlü seyrin enflasyon üzerindeki baskıyı artırdığını belirtti. Buna karşın, alınan para politikası önlemlerinin yılın ikinci yarısında enflasyonda kademeli bir yavaşlama sağlayacağına dikkat çekti.
“Enflasyondaki mevcut görünüm, beklentilerimiz dahilinde ilerliyor. Yılın son çeyreğinde düşüş trendi netleşecek. Ancak fiyatlama davranışlarındaki katılık ve hizmet sektöründeki maliyet artışları risk oluşturmaya devam ediyor.”
— Fatih Karahan, TCMB Başkanı
TCMB’nin açıkladığı yeni projeksiyona göre:
-
2025 yılı sonu için TÜFE tahmini %31–33 aralığında,
-
2026 yılı sonu için ise %15–17 aralığında öngörülüyor.
Ekonomistler, bu tahminin önceki rapora göre yukarı yönlü bir revizyon anlamına geldiğini belirtiyor. Özellikle hizmet enflasyonu, gıda fiyatları ve enerji maliyetlerinin beklentileri üzerinde etkili olduğu vurgulanıyor.
Açıklamada, sıkı para politikasının fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdürüleceği de yinelendi. Bu kapsamda Merkez Bankası, politika faizini yüksek seviyelerde tutarak enflasyon beklentilerini çıpalamayı hedefliyor.
TCMB ayrıca, enflasyonun orta vadede %5 hedefine kademeli olarak yaklaşacağını belirtti. Ancak bu hedefe ulaşmanın, mali disiplinin korunması ve yapısal reformların hız kazanmasıyla mümkün olacağı ifade edildi.
Uzmanlara göre Merkez Bankası’nın bu açıklaması, 2025 yılı boyunca faiz oranlarının uzun süre yüksek kalacağı ve kredi piyasasında sıkı koşulların devam edeceği anlamına geliyor. Bu durumun özellikle bireysel tüketim, konut ve otomotiv kredilerinde belirgin bir yavaşlamaya yol açabileceği değerlendiriliyor.
Piyasalar açısından enflasyon tahmininin ılımlı aralıkta tutulması, yatırımcı güveni açısından pozitif sinyal olarak yorumlanırken, TL’nin değer kazanımı sürecinin de bu politikalarla destekleneceği öngörülüyor.
Öte yandan, raporda dış ticaret açığı ve cari dengeye ilişkin risklere de değinilerek, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve küresel tedarik zincirlerindeki kırılmaların enflasyon görünümü üzerinde belirleyici olacağı ifade edildi.
Son olarak Merkez Bankası, fiyat istikrarı yol haritasında “sabırlı ve kararlı” olunacağını yineleyerek, 2025 yılının enflasyonla mücadele açısından dönüm noktası olacağını duyurdu.



