Türkiye’de asgari ücret, milyonlarca çalışanın yaşam standardını doğrudan etkileyen en temel ekonomik göstergelerden biri olarak yıllar içinde dikkat çekici bir değişim süreci yaşadı. 2000’li yılların başında birkaç yüz lira seviyesinde olan asgari ücret, ekonomik koşullar, enflasyon, büyüme oranları ve çalışma hayatına yönelik düzenlemeler doğrultusunda her yıl yeniden belirlendi ve zamanla rekor seviyelere ulaştı. Özellikle son yıllarda yapılan artışlar, asgari ücreti yalnızca bir taban maaş olmaktan çıkararak ülke gündeminin en önemli başlıklarından biri haline getirdi.
2002 yılında net asgari ücret, temel ihtiyaçları karşılamakta zorlanan bir gelir düzeyindeyken, ilerleyen yıllarda yapılan düzenli artışlarla birlikte kademeli bir yükseliş yaşandı. İlk yıllarda daha sınırlı oranlarda gerçekleşen zamlar, 2016 sonrası dönemde daha belirgin hale gelirken, 2022 yılından itibaren artış oranlarında ciddi bir ivme gözlemlendi. Enflasyonun hızlanması, hayat pahalılığının artması ve alım gücünü koruma hedefi, asgari ücretin yılda birden fazla kez güncellenmesine neden olan temel faktörler arasında yer aldı.
2020 yılında net 2 bin lira bandında olan asgari ücret, takip eden yıllarda art arda gelen zamlarla birlikte hızlı bir yükseliş sürecine girdi. 2022 yılında ilk kez yıl ortasında yapılan ara zam uygulamasıyla asgari ücret çift haneli artış oranlarına ulaştı. Bu dönemden sonra asgari ücret, yalnızca çalışanların maaşını değil, özel sektör ücret politikalarını, sosyal yardımları ve birçok ekonomik kalemi etkileyen bir referans noktası haline geldi.
2023 ve 2024 yıllarında yapılan artışlarla birlikte asgari ücrette tarihi seviyeler görüldü. Net asgari ücret, kısa süre içinde 10 bin lira sınırını aşarak 17 bin lira seviyelerine ulaştı. 2025 yılında ise bu rakam 22 bin liranın üzerine çıktı. Yaşanan bu artışlar, son 20 yılda asgari ücretin nominal olarak katlanarak yükseldiğini ortaya koyarken, reel alım gücü tartışmalarını da beraberinde getirdi.
2026 yılı için belirlenen yeni asgari ücret rakamı ise şimdiye kadar açıklanan en yüksek seviye olarak kayıtlara geçti. Yapılan düzenleme ile net asgari ücret 28 bin liranın üzerine çıkarıldı. Brüt tutarda da ciddi bir artış sağlanırken, bu rakam milyonlarca çalışanın maaşına doğrudan yansıdı. Böylece 2002 yılı ile kıyaslandığında asgari ücrette nominal olarak yüzlerce katlık bir artış gerçekleşmiş oldu.
Asgari ücretteki bu uzun vadeli yükseliş, bir yandan çalışanların gelirini artırmayı hedeflerken, diğer yandan işveren maliyetleri, enflasyon etkisi ve fiyatlar genel seviyesi üzerindeki yansımalarıyla ekonomi çevrelerinde geniş şekilde tartışılmaya devam ediyor. Uzmanlar, asgari ücretin yalnızca bir ücret politikası değil, aynı zamanda sosyal denge aracı olarak da değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Önümüzdeki dönemde asgari ücretin seyri; enflasyon oranları, ekonomik büyüme, istihdam durumu ve küresel gelişmelerle birlikte yeniden şekillenecek. Ancak gelinen noktada asgari ücret, Türkiye ekonomisinin en belirleyici başlıklarından biri olmayı sürdürürken, milyonlarca çalışanın geçim koşullarını doğrudan etkileyen temel unsur olarak gündemdeki yerini koruyor.
