EKONOMİ SERVİSİ – Uzaktan, hibrit ve freelance çalışma artıyor. Türkiye’de şirketlerin yüzde 75’inin karma iş gücü yapılarını hayata geçirmeyi düşündüğü ortaya çıktı. ‘Workflex İş gücü Yapısı, Çalışan Tercihleri ve Geleceğin Çalışma Modelleri Türkiye 2021 Araştırması’ sonuçlarına göre, önümüzdeki 3 yıl içinde karma iş gücü yapısına geçmiş olanların rekabet avantajı sağlayacağını düşünen kurum yöneticilerinin oranı yüzde 94 çıktı.
Çalışan da istiyor
Workflex Kurucusu Zeynep Bilgiç, pandemi sonrasında artık geleneksel çalışma modellerinin ötesine geçme ihtiyacının olduğunun görüldüğünü belirterek, “Bundan sonra çalışma şekilleri bir daha eskisi gibi olmayacak. Her dört kurumdan biri karma iş gücü yapısına geçmeyi düşünüyor. Türkiye’de de bunun yaygınlaştığını göreceğiz. Bu modelde özgürlük ve çeşitlilikten beslenme sayesinde inovasyon ve verimlilik de artıyor. Bu da sağladığı rekabet avantajı ile bu modeli her iki taraf için de daha önemli hale getiriyor” dedi.
Karma iş gücü yapısına geçişin kalıcı olmak üzere başladığını dile getiren Bilgiç, şöyle konuştu:
“Ancak karma iş gücü yapısına kolları sıvayıp geçmeden ‘Ne kadar hazırız?’ sorusu yanıtlanmalı.
İşin çalışan boyutunda beklentilerin aslında daha bağımsız işlere ve modele doğru geçiş yapmak yönünde olduğu görülüyor.
Araştırmamıza göre Türkiye’den katılımcıların sadece yüzde 17’si gelecekte mevcut çalışma şeklini aynen korumak istemiş, yani tam yüzde 83’ü bir değişim istediğini belirtmiş.”
Rekabet avantajı sağlayacak mı?
Araştırmalara göre beş yıl önce gereken becerilerin geçerliliğinin 2021 yılı sonu itibariyle yitirilmiş olacağına da işaret eden Zeynep Bilgiç, şunları söyledi:
“Böyle bir dünyada geleneksel ve tek tip çalışma modellerinin sürdürülebilir olması mümkün değil. Diğer yandan, yeteneklerine güvenen çalışanlar da dünyanın neresinden isterlerse çalışabileceklerinin ve tek bir kuruma bağlı olmak yerine çeşitli kurumlarla farklı projelerle çalışmalarının mümkün olduğunu fark ettiler. Bu esneklik, yaratıcılıklarını daha da artırabiliyor ve daha verimli olabiliyorlar. Bu da hem kendileri hem de çalıştıkları organizasyonlar için rekabet avantajı sağlıyor.”