Türkiye’nin İngiltere ile imzaladığı yeni savaş uçağı anlaşması dünya gündemine oturdu. Ankara’nın hava gücünü güçlendirmek için attığı bu stratejik adım, özellikle Yunanistan ve İsrail’de büyük yankı uyandırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer arasında yapılan görüşmelerin ardından Türkiye’nin 44 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı alımı konusunda anlaşmaya varıldığı açıklandı. Bu adım, Türkiye’nin savunma alanında hem teknolojik kapasitesini artırmayı hem de hava kuvvetlerini modernize etmeyi hedefliyor.
TÜRKİYE HAVA GÜCÜNÜ YENİLİYOR
Savunma uzmanlarına göre bu anlaşma, yerli üretim savaş uçağı KAAN projesi tamamlanana kadar Türkiye’nin hava filosunu güçlendirecek geçiş dönemi adımı olarak değerlendiriliyor. Eurofighter Typhoon’ların 2026 yılından itibaren envantere girmesi bekleniyor.
Uçakların İngiltere merkezli üretim hattından teslim edileceği, bazı parçaların ise Türkiye’de monte edileceği bildirildi. Bu sayede Türk mühendislerine teknoloji transferi sağlanarak yerli üretim kabiliyetinin de artırılması hedefleniyor.
YUNANİSTAN VE İSRAİL’DE ENDİŞE BÜYÜYOR
Türkiye’nin bu hamlesi, bölgesel dengeleri de etkiledi. Yunan basınında çıkan yorumlarda, Türkiye’nin hava kuvvetlerindeki modernleşme süreci “Ege’de güç dengelerini değiştirecek hamle” olarak değerlendirildi.
İsrail medyası ise bu anlaşmayı “Türkiye’nin hava sahasında üstünlük kurma çabası” olarak yorumladı ve gelişmenin “İsrail’in savunma stratejisini doğrudan etkileyebileceği” görüşünü dile getirdi.
BATI’DAN STRATEJİK DESTEK
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, anlaşmanın imza töreninde yaptığı açıklamada, “Türkiye NATO’nun güney kanadında çok önemli bir müttefik. Bu iş birliği, savunma alanında iki ülkenin uzun vadeli ortaklığını güçlendirecek.” dedi.
Ankara ise bu anlaşmanın, Türkiye’nin sadece müttefikleriyle değil, kendi savunma sanayiiyle de güçlü bir sinerji oluşturacağını vurguladı.
BÖLGESEL GÜÇ DENGESİ DEĞİŞİYOR
Uzmanlara göre Türkiye’nin Eurofighter Typhoon hamlesi, savunma ve dış politika alanında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Hem NATO içinde bağımsız hareket kabiliyetini artıracak hem de bölgesel caydırıcılığını güçlendirecek bu adım, Türkiye’yi hava savunmasında Avrupa’nın öncü ülkeleri arasına taşıyabilir.
Türkiye’nin bu kararlı duruşu, savunma sanayiinde yerlileşme politikalarının yanında uluslararası iş birlikleriyle de destekleniyor. Eurofighter anlaşması, sadece bir silah tedariki değil, aynı zamanda Türkiye’nin küresel savunma stratejisinde yeni bir sayfa anlamına geliyor.



