İş dünyasının ve turizm sektörünün yakından takip ettiği Les Ottomans Hotel dosyasında kritik bir karar çıktı. Galatasaray’ın eski başkanlarından iş insanı Ünal Aysal’a ait olan ve İstanbul Boğazı’nın simge yapıları arasında gösterilen Les Ottomans için yapılan konkordato başvurusu mahkeme tarafından reddedildi. Bu kararla birlikte uzun süredir devam eden mali ve hukuki süreçte önemli bir eşik aşılırken, otelin geleceğine dair belirsizlikler daha da arttı.
Lüks segmentte yer almasına rağmen son yıllarda borç yükü ve finansal sorunlarla gündeme gelen Les Ottomans, konkordato talebiyle yeniden yapılandırma ve zaman kazanma hedefi güdüyordu. Ancak mahkemenin talebi uygun bulmaması, şirketin mevcut mali yükümlülüklerini bu koruma kalkanı olmadan sürdürmesi anlamına geliyor. Bu gelişme, hem iş dünyasında hem de turizm çevrelerinde dikkatle değerlendirilirken, Aysal cephesinin bundan sonraki adımlarının ne olacağı merak konusu haline geldi.
Konkordato talebinin reddedilmesi, Les Ottomans’ın ticari geleceği açısından yeni senaryoları da beraberinde getirdi. Olası icra süreçleri, yeni yatırımcı arayışları ya da farklı hukuki girişimler gündeme gelirken, sektör temsilcileri bu kararın benzer durumdaki işletmeler için de önemli bir emsal niteliği taşıdığı görüşünde birleşiyor. Özellikle yüksek işletme maliyetleri ve finansmana erişimde yaşanan zorlukların, turizm yatırımlarını nasıl etkilediği bu örnek üzerinden yeniden tartışılmaya başlandı.
Ünal Aysal’ın iş dünyasındaki geçmişi ve Les Ottomans’ın marka değeri göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki dönemde farklı çözüm yollarının masaya gelmesi bekleniyor. Ancak mevcut kararla birlikte, otelin mali ve hukuki sürecinin daha zorlu bir aşamaya girdiği değerlendiriliyor. Gözler şimdi hem şirket yönetiminin hem de yargı sürecinin atacağı yeni adımlara çevrilmiş durumda.
