Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AKP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen Merkez Yürütme Konseyi (MYK) toplantısı devam ederken AKP Sözcüsü ve Genel Lider Yardımcısı Çelik, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Çelik, MYK’nın kıymetli bir gündem hususunun Türkiye’nin terörle gayreti olduğunu belirtti.
İçişleri Bakanlığı ve Ulusal Savunma Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği operasyonları yakından takip ettiklerini söyleyen Çelik, “Türkiye terör konusunda bütün ögeleriyle yeryüzünün en büyük gayretini veriyor. Vakit zaman Irak’tan yönelen bu terör tehdidine karşı verilen çabada birtakım kümelerin Irak’ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne dönük olarak Türkiye’nin ihlalleri olduğu biçiminde tabirleri var. Bunların hepsi kara propagandadır” diye konuştu.
“OLUMLU GÖRÜŞMEYE KARŞIT BİR YAKLAŞIM”
AKP Sözcüsü Çelik, Yunanistan’ın tatil dönemi olan 15 Haziran-15 Eylül tarihleri ortasında askeri faaliyet göstereceğini açıkladığını ve bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in yaptığı olumlu görüşmeye aykırı bir yaklaşım olduğunu vurguladı.
Çelik, “Bütün dünyanın görmesi gereken şey şudur; bu mikro gerginlik sorununda de göreceğimiz üzere gerginlikler Yunanistan tarafından kaynaklanmaktadır. AB ülkeleri daima Cumhurbaşkanımız ile konuştuğunda Ege ve Akdeniz’de tansiyonun düşürülmesi gerektiğinden bahsediyorlar. Cumhurbaşkanımız da alışılmış siz bu kelamları Yunanistan’a söylemeniz lazım diyor tabirlerini kullandı.
“TÜRKİYE BU YÜKÜ ÇEKİYOR ANCAK ÇEKMESİNİN BİR HUDUDU VAR”
AB başkanlar tepesinde Türkiye başlığında ortaya konulan raporun son derece yetersiz olduğunu vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
* Yeni mali bir yardım paketi öneriyorlar şunu unutmamaları gerekir ki Türkiye ve Avrupa Birliği ortasındaki göç problemi yalnızca mali yardım sorununa indirgenemez. Bu bir vizyonsuzluk olarak ortaya çıkar uzun vadede sürdürülebilir bir durum değildir. Bu vahim bir yanılgıdır.
* Aslında önerilen yeni mali yardım paketinin yani Türkiye’ye vermiş olmuyorsunuz aslında Suriyeli sığınmacılar için veriyorsunuz. Siz bunları Suriyeli sığınmacılar için verdiğinizde Avrupa’yı kendinizce göçten ve göçün olumsuz tesirlerinden korumuş oluyorsunuz.
* Kendinizi ilgilendiren bir hususta bile bu kadar geç karar almanız ve bu kadar düşük limitli bir vizyonla hareket etmeniz, son derece yanlıştır. Türkiye bu yükü çekiyor fakat bu yükü çekmesinin de bir hududu var.
KABİL HAVALİMANI AÇIKLAMASI
Sözcü Çelik, Türkiye’nin Afganistan’da Kabil Havalimanı misyonuna dair Türkiye’nin yürüttüğü müzakerelere ait muhalefetin tenkitlerine değinerek şöyle konuştu:
* NATO bünyesinde Afganistan’da muharip olmayan bir öge olarak faaliyetleri devam ediyor Türkiye’nin. NATO kararlı dayanak misyonu kapsamında 2013’ten beri ülkemiz tarafından yürütülüyor aslında. Yani birtakım arkadaşlarımızın söylediği üzere yeni bir durum değil daha 2013’ten beri sürdürülen bir misyon.
* Artık NATO’nun Afganistan’dan geri çekilmesiyle birlikte bu tekrar gündeme geliyor yani Türkiye buralar güya bir güvenlik açısından taşeronluk yapacakmış gibisinden yanlış yakışıksız ve uygunsuz sözleri de kullanılıyor.
* 2013’ten beri sürdürdüğü misyonun sürdürülmesi ile ilgili misyon. Bu bahiste da bir karar verilmiş değil istişareler devam ediyor. Türkiye’nin bu bahiste bu misyonu üstlenmesi halinde finans lojistik ve güvenlik bahislerinde milletlerarası toplumun güçlü ve inançlı takviyesi olması söz edildi.
“YALANI TEKRARLAYARAK SONUÇ ALABİLECEKLERİNİ SANIYORLAR”
Sözcü Çelik, Türkiye ile Katar ortasında imzalanan ‘Askeri Sıhhat Alanı’nda Eğitim ve İşbirliği’ ile ilgili soru üzerine şöyle konuştu:
* Geçtiğimiz periyotlarda, gerçek olmadığı söylendiğinde CHP’den özür dileyebilen, bununla açık bir biçimde yüzleşen arkadaşlarımız vardı. Ancak artık bir şey söyleniyor, bunun palavra olduğu ortaya çıkıyor lakin hiçbir şey olmamış üzere devam ediliyor.
* Yani daima bu palavrası tekrarlayarak bir sonuç olabileceklerine dair bir yaklaşım içerisinde olduklarını görüyoruz. Bunu son derece tehlikeli buluyorum. Siyasetçinin en kıymetli vazifesi topluma doğruyu söylemek.
* Kontrol misyonunu yapmak kontrol vazifesini yaparken de hakikatten, dürüst bilgilere dayanarak gerçek bilgilere dayanarak bunu yapmak gerekiyor.
“SON DERECE KÂFİ BİR ARKADAŞIMIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO Doruğunda tercümanlığını Merve Kavakçı’nın kızı Fatma Kavakçı Abushanab’ın yapmasına ait tenkitlere de bir soru üzerine karşılık veren Çelik, şunları söyledi:
* Fatma Kavakçı, o yaptığı işi yapmaya hem CV hem eğitimi, hem de ferdî nitelikleri açısından son derece kâfi arkadaşımız. İşini muvaffakiyetle yapıyor. Dokunaklıdır Fatma Kavakçı ve kardeşi çocukluğundan beri linç kampanyasına uğruyor.
* Bu linç kampanyasını yapanların bu çocuklara, annelerinin kılık kıyafeti üzerinden linç yapma konusunda ne büyük bir iştahları varmış. Bu nasıl bir nefretmiş ki yani kuşaklar geçiyor bunların nefret duygusu bir türlü değişmiyor.
“İZANSIZ VE YAKIŞIKSIZ BİR TABİR OLUR”
Çelik, şu tabirleri kullandı:
* Türkiye’deki bir siyasi partinin devletin cumhurbaşkanına karşı ‘milli güvenlik sorunudur’ sözü kullanması şuursuz bir sözdür, yakışıksız bir sözdür.
* İster beğenin, beğenmeyin, ister benimseyin, ister benimsemeyin; bahsettiğimiz makam Türkiye Cumhuriyetinin devlet lideridir. Onu ulusal güvenlik sorunu olarak söz etmeniz de kendi siyaset yaptığınız yerdeki meşruiyet alanına ziyan verir.
* Sonuç olarak siyasi çabayı siyasi rekabet seviyesinde ele almak lazım bunu siyasi rekabetten çıkarıp da siyasi hasımlık seviyesine getirdiğiniz andan itibaren, kim bunu siyasi hasımlık üzerine getiriyorsa aslında kendi meşruiyet alanı zedeler.
* İster beğenin ister beğenmeyin, bu izansız ve yakışıksız bir tabir olur ve hiçbir gerçekliği olmaz. DHA
