Türkiye’de de yaygın olarak kullanılan mRNA aşısı olan Biontech’in erkeklerde kısırlığa yol açtığı tarafındaki korkuları giderecek çalışma Amerikadan geldi. Miami Üniversitesi Üroloji Bölümü’nden bilim insanları tarafından yürütülen ve sonuçları 17 Haziranda dünyanın en saygın tıp mecmualarından Amerikan Tıp Cemiyetinin yayını JAMAda yer alan çalışmaya göre mRNA aşısı olan erkeklerin üreme sisteminde rastgele bir sorun oluşmadı, tam bilakis sperm sayısı ve hareketliliğinde artış gözlendi.
Türk Androloji Derneği Onursal Lideri ve İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Kısmından Androloji Bilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, çalışmanın aşıların üreme sistemine ziyan vermediğinin delili bakımından kıymetli olduğunu söyledi.
HASTALIK, SPERM SAYISINI YARI YARIYA AZALTIYOR
Kovid-19 enfeksiyonunun akciğer üzere erkek üreme sistemini de çok sevdiğini söyleyen Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, Zira ACE2 reseptörleri, testiste de akciğerdeki üzere son derece ağır ve virüs, bu reseptörlere bağlanarak hücreleri etkiliyor. Bunun sonucu olarak testiste iltihap (inflamasyon) gelişiyor, leydig hücrelerinden testosteron salgılanması azalıyor, hormonlarda sorun oluşuyor, immünolojik birtakım hadiseler meydana geliyor. Birebir vakitte ateş yükselmesi de testisleri olumsuz etkiliyor. Kovid hastalarındaki 37.8in üzerindeki ateş, testis açısından olumsuz tesirlere yol açıyor. Buna bağlı olarak genital sistemde yani üreme sisteminde olumsuz birtakım değişiklikler oluyor. Sperm sayısı yüzde 50 oranında düşüyor. Sperm hareketliliği azalıyor. Birebir vakitte spermlerin canlılığında da olumsuz etkilenme oluyor dedi.
GENÇLER DAHA BÜYÜK RİSK ALTINDA
Bilhassa genç hastaların bu durumdan daha çok etkilendiğini anlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, Zira bilhassa genç hastalarda ACE 2 reseptörleri, yaşlılara nazaran daha fazla. Bu nedenle de genç erkeklerin testisleri Kovid-19dan daha olumsuz etkileniyor. Tıpkı vakitte hastalığın hafif, orta ve ağır geçilip geçilmediği de son derece kıymetli. Ağır geçiren hastalarda, bu değişiklikler çok daha fazla. Demek ki gençler ve hastalığı ağır geçirenlerde üreme sisteminin daha fazla etkilenmesi kelam konusu halinde konuştu.
AŞIDAN SONRA SPERM SAYISI VE HAREKETLİLİĞİ ARTMIŞ
JAMAda yayınlanan çalışmayla aşının erkeklerdeki üreme sisteminde bir aksiliğe yol açıp açmadığına bakıldığını anlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, şu bilgileri verdi:
En itibarlı tıp mecmualarından bir adedidir JAMA. 45 erkekte aşı öncesi (aşıdan 7 gün önce) ve aşı sonrası (70 gün sonrasına kadar) meni tahlili, semen parametreleri değerlendirilmiş. Bu değerlendirmeler sonucunda görülüyor ki, sperm hacminde, sayısında, hareketliliğinde, total ileri sperm sayısında artışlar var. Örneğin sperm sayısı santimetreküpte 26 milyondan 30 milyona kadar çıkmış. Sperm hareketliliği ise yüzde 58den yüzde 65e yükselmiş. Bu çalışmada çok özel bir küme daha var, 8 kişinin sperm sayısı aslında olağanın de altında. Aşıdan sonra görülmüş ki bu hastaların 7’sinde de olumlu tarafta değişiklik olmuş. Bu bireylerde santimetreküpteki sperm sayısı 8.3 milyondan, 22 milyona çıkmış. Natürel ki bu şimdi birinci ve tek çalışma. Hadise sayısı çok yüksek değil. Bu bilgilerin öteki merkezler tarafından da konfirme edilmesi, tekrar tekrarlanması, daha geniş hasta kümelerinde bakılması gerekiyor.”
“İSRAİL’DE DE MİSAL BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR”
Prof. Dr. Kadıoğlu, nüfusunun büyük bir çoğunluğu aşılanan İsrailde de buna misal bir araştırma yürütüldüğüne işaret ederek şunları söyledi:
İsrail’deki çalışmaya da yeniden 40-45 erkek dahil edilmiş. Bunlar ortasında tüp bebek tedavisine giden hastalar da var. Bu hastaların (aşılanmadan önce) 29 adedinde olağan semen parametreleri gözlenmiş, 14 adedinde ise düşük semen parametreleri var. Olağan semen parametrelerinde olan kümede, santimetreküpte sperm sayısı 43 milyondan 47 milyona çıkmış. Sperm sayısı düşük olan hastalarda ise sperm sayısı 4 milyondan 8 milyona çıkmış. Bu çalışma da üreme sisteminde sorun olan erkeklerde bir ölçü yükselme tespit edildiğini gösteriyor bize. Lakin İsrailin araştırması şimdi bir mecmuada yayınlanmadı. Şu an hala bilgi tabanında takip ediliyor. Makale olarak yayınlandıktan sonra çok daha ayrıntılı bilgilere sahip olacağız.
“DAHA BÜYÜK ÇAPLI KÜMELERLE UZUN PERİYODİK TAKİP GEREKİYOR”
Kovid hastalığının üreme sistemi için çok daha riskli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, kelamlarını şöyle noktaladı:
Kovid üreme sistemi için ziyanlıdır. Aşının rastgele bir ziyanı yoktur. Hatta bu faydası konusunda da (bu çalışmalar ile) bir umut ışığı belirmiştir. Fakat hala ispat edilmeye muhtaç bilgiler bunlar. Zira bu çalışmaların kısıtlılığı, öncelikle hadise sayısı az, denetim kümesi yok. Takip mühleti de kısa. Tıpkı vakitte bizim mevsimsel dediğimiz semen parametrelerindeki vakte bağlı değişkenler dediğimiz durum da bu hastalarda gelişmiş olabilir. O yüzden denetim kümesinin olması gerekiyor, çok daha fazla hasta takip edilmesi gerekiyor, birebir vakitte uzun periyot takip de kural. Semen parametrelerinin de çalışmalarda sayıya nazaran sınıflandırılması lazım. Yani berbat semen parametresi olanlar, orta derecede âlâ olanlar vb biçiminde. Bunların hepsinin de daha yüksek sayıda olaylarla uzun takiplerinin yapılması, denetim kümesi ile mukayeseli çalışmaların yapılması gerekiyor. Buradan aşılar kısırlığa deva sonucu da çıkmamalı bu nedenle.
