Sedef, egzama ve vitiligo hastalığında fototerapinin önemi

 Sedef, egzama ve vitiligo hastalığında fototerapinin önemi

Dermatolojide klasik bir tedavi yöntemi olarak fototerapi, birçok cilt hastalığının tedavisinde ve kontrol altına alınmasında etkin rol oynuyor. Bu yöntemde sadece UVA değil, geniş ya da dar band UVB gibi ışığın farklı dalga boyları bazen tek bazen de kombine şekilde kullanılarak dermatolojik hastalıklarda, hastaya en az risk ile en etkin tedavi şekli verilmeye çalışılmaktadır.

Genelde hangi tedavinin seçileceğine uygulayan hekim; hastanın cilt tipi, ek hastalıkları gibi birçok faktörü göz önüne alarak karar verir.

İçerik Sayfası Reklam Alanı
 

Özellikle UVA tedavilerinde etkinliği artırmak için lokal ya da sistemik ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca etkinliği artırmak için diğer tedavilerin yanına eklenerek kombine tedavi seçenekleri de oluşturulabilir.

İyi huylu ya da kötü huylu cilt hastalıklarında etkin rol oynuyor

Sedef, yaygın egzama, liken planus ve vitiligo gibi iyi huylu ya da erken dönem bazı deri lenfomaları gibi kötü huylu olabilecek dermatolojik hastalıkların tedavisi ve kontrol altına alınmasında fototerapi halen popülaritesini koruyor.

Tüm vücut ya da bölgesel işlem yapılabiliyor

Tüm vücut için kullanılan kabin uygulamaları ile saçlı deri ya da el ayak gibi bölgelere yönelik lokal fototerapi cihazları da bulunuyor. Hastanın lezyonlarının yaygınlığına göre uygun yöntem seçilmeli.

Doktorunuza ek hastalıklarınız ve kullandığınız ilaçları mutlaka belirtin

Uygulama sırasında uyulacak kurallar, uygulama öncesi ve sonrası yapılması gerekenler hekim ve/veya fototerapi hemşiresi tarafından hastaya detaylı olarak anlatılır.

Hastaların da yapılan rutin değerlendirmeler dışında aldığı ilaçları, kullandığı kozmetik dahil lokal ilaçları, sık uçuk çıkarmak gibi varsa dermatolojik sorunlarını açıklıkla hekimine söylenmesi etkin tedavi ve olası yan etkilerin önlenmesi için gerekli.

Uygulamalar sırasında benlerin, gözlerin ve genital bölgenin korunmasına özen gösterilmeli. Tedavi süresince ayrıca doğal ya da yapay kaynaktan ışık alınmaması da önemli.

Her hastaya uygulanmıyor

Çocuklar, anne adayları, önceden herhangi bir deri kanseri öyküsü olan kişiler, güneş ışığına aşırı hassas olanlar, kabin uygulamalarında tek başına kapalı yerde kalamayanlar bu tedaviye alınamayabilir.

Tedavi haftalık 2-4 seans olarak planlanıp tedavi süresi yavaş bir şekilde artırılarak lezyonlar tama yakın kaybolana kadar uzun bir süre devam edebilir. Tahmini süre hekim tarafından ön görülmektedir.

Doğru doz uygulaması çok önemli

Bu yöntemin erken dönemde en önemli yan etki riski deride yanık oluşturmaktır ve uzun vadede çok aşırı dozlara ulaşıldığında hayat boyu maruz kalınan güneş ışığı ile ilişkili deri kanserlerinin oluşum riski de artabiliyor.

Bronzlaşmak için kullanılan bir yöntem olan solaryumlarda alınan toplam ışık miktarı ayarlanamadığından bu yöntem dermatoloji uzmanları tarafından önerilmiyor.

Sonuç olarak dermatolojide halen etkin bir tedavi yöntemi olarak fototerapi uygulamaları uygun hastalarda ve deneyimli ellerde güvenli bir şekilde yapılmaya devam ediliyor.

Yorum Yap